Cinayetin yaşandığı Edirnekapı Surları önünde bir ortaya gelen STK üyeleri, şiddeti önlemeye yönelik atılması gereken adımlar ve sokakların daha inançlı hale gelmesi için ortak basın açıklaması düzenledi.
Grup ismine basın açıklamasını okuyan Genç İHH Gönüllüsü Sedanur Karagöz; İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in katledilmelerinin tüm ülkeyi hüzne boğduğunu söz ederek, “Korkarız, dur demedikçe bu olay son da olmayacaktır. Berbatlığın, vahşetin sıradanlaşmasıyla yitirdiğimiz çocuklarımız ve bayanlarımız ile birlikte toplum vicdanını da vakitle yitireceğimiz açıktır. Çocuklarını, bayanlarını koruyamayan toplumun, inançlı bir geleceği olmayacaktır. İnançlı gelecek için lisan, din, ırk ayırt etmeksizin tüm topluma barış ve huzuru vaat etmeliyiz.” dedi.
“Her 3 cürümden biri uyuşturucu nedeniyle işlenmiş”
Karagöz, “Bugün, istismarın, şiddetin, uyuşturucu kullanımının acı meyvelerini toplamaktayız. Adalet Bakanlığı’nın 2024 datalarına nazaran, ceza infaz kurumlarındaki mahkumların yüzde 33,7’si uyuşturucu husus ile temaslı cürümlerden ceza almış durumda. Öbür bir deyişle, ülkemizde işlenen her üç hatadan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu istatistik, uyuşturucu ile gayretin ne kadar acil bir gereksinim olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bir tarafta bayan cinayetleri, çocuk katliamları, hayvanlara azap kınanırken, öteki tarafta bu hisleri besleyen akımların toplum nezdinde muteber addedilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz.” diye konuştu.
“İnfaz yasasında düzenleme yapılmalı”
Toplum güvenliği için tehlike arz eden fikir ve sanat ismi altında yapılan faaliyetlere hudut çizilmesi gerektiğini vurgulayan Karagöz, “Çocukların istismarı ile sonuçlanan bilinçsiz ve denetimsiz internet kullanımı, dijital zorbalık, siber cürümler, çocuk pornografisi ve çocukların maruz kaldığı daha birçok mevzuyu konuştuğumuz bir tabanda, toplumsal farkındalığın ehemmiyetine vurgu yapıyoruz. Hatalıların cezalandırılmasının ve ıslahının önüne geçen infaz yasasında değişiklik yapılmasını, sokakların bayanlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm ögeleri için inançlı hale getirilmesini savunuyoruz” dedi.
“Cezasız kalan kabahat teşvik ögesi oluyor”
“Yargının tüm ögelerini toplumun huzur ve itimat ortamını tesis etmek ve toplumsal barışın korunması emeliyle lokomotif olmaya çağırıyoruz” diyen Karagöz, “Ne yazık ki cezasızlık algısının toplumun her bölümüne yerleşmeye başlamış olduğunu tasa ile görüyoruz. Cezasız kalan cürmün bir teşvik unsuru
olduğunu düşünüyor ve bu hususta kati yaptırımların üzerinde durulması gerektiğini yineliyoruz.” biçiminde konuştu.
“Sorumluluk taşıyan herkes gereken adımları atmalı”
Sivil toplum kuruluşlarına, yöneticilere, ilgili kurum ve kuruluşlara toplumsal değişime öncülük etme davetinde bulunulan açıklama, şu tabirlerle sona erdi: “Yeryüzünün tüm kirliliklerine karşı, akışı değiştirecek güçlü bir ses oluşturmak için tüm vicdanlı yürekler bir ortaya gelmelidir. Sorumluluk taşıyan herkes gereken adımları atmalıdır. Şefkate ve merhameti öncelemeli, acıları paylaşarak birebir acıların bir daha yaşanmaması için somut önlemler almalıyız. Cinayet, vahşet ve istismar üzere her türlü harekete karşı çaba etmeliyiz. Evvel kendimizi, sonra en yakınımızdakileri bilinçlendirerek mahallemize, sokağımıza, okullarımıza ve toplumumuza sahip çıkmalıyız.”
Basın açıklamasına takviye veren 35 sivil toplum kuruluşu şu biçimde: İHH İnsani Yardım Vakfı, İhya Vakfı, Mihrimah Derneği, Mavi Marmara Derneği, Anadolu Platformu Araştırma Kültür Vakfı, Genç Başkan, Aksa Eğitim ve Dayanışma Vakfı (AKDAV), Ensar Vakfı, Yetim Vakfı, Yeryüzü Çocukları Derneği, Milletlerarası Mülteci Hakları Derneği, BAKAP, KASAV, Hikmet Vakfı, Evkad, Yedi Meva Mevsim Derneği, Sohta Sinan Eğitim Vakfı, Ubuntu Derneği, Mazlumder, Asitane Vakfı, Davet ve Kardeşlik Vakfı, Memnun Yuva Derneği
Sadakataşı Derneği, Yedi Hilal Derneği, TÜGVA İstanbul Şubesi, UDEF Milletlerarası Öğrenci Dernekleri Federasyonu, Hazar Eğitim ve Dayanışma Derneği, HAKEDER, UKTEDER, Sena Vakfı, Fetih İnsani Yardım Vakfı, Şule Yüksel Şenler Vakfı, Aysit Platformu, Çeyiz Vakfı ve İnsani Hayat Derneği.