Adalet Bakanı Tunç: Kadınların haysiyetine dokunan her türlü şiddet karşısında dimdik durmak sorumluluğumuzdur

T24 Haber Merkezi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli”nde yaptığı konuşmada, “Kadına yönelik şiddet, insan onuruna yöneltilmiş en karanlık en aşağılık hücumdur. Bayanların haysiyetine dokunan her türlü şiddet karşısında dimdik durmak, hem şahsî hem de kurumsal sorumluluğumuzdur. Bayana karşı şiddeti yasal göstermeye çalışan hiçbir bahaneyi kabul etmiyor, bu çeşit temelsiz savunmaları reddediyoruz. Bundan sonra da şiddeti legal göstermeye çalışan her telaffuzun ve davranışın karşısında en güçlü halde durmaya devam edeceğiz” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi’nde Adalet Bakanlığı’na bağlı İsimli Takviye ve Mağdur Hizmetleri Başkanlığı tarafından düzenlenen “Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi” başlıklı panele katıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Gökçe, pek çok hakim ve savcı da panele katılanlar ortasında yer aldı.

“6284”ün kılavuzunu hazırladık, hakim ve savcılara dağıttık”

Saygı duruşunun ve İstiklal Marşı’nın okunmasının akabinde İsimli Takviye ve Mağdur Hizmetleri Başkanı Meral Gökkaya açılış konuşmasını yaptı. Gökkaya, “Uzmanlığımızda bin 595 kişi ve yardımcı işçi vazife yapmaktadır” bilgisini verdi. Bakanlığın bayana yönelik şiddete karşı pek çok çalışma yaptıklarını tabir eden Gökkaya, “6284 Sayılı Kanunun uygulama kılavuzunu hazırladık ve bunu hakim ve savcılarımıza dağıttık” dedi.

“Son 22 yılda pek çok kıymetli adım attık”

Gökkaya’nın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuştu. “Kadınların isimli süreçlerde örselenmeden, hakları ihlal edilmeden uygulanması çok değerli. Bayanların adalet sistemine erişiminin önündeki mahzurları aşmak toplumların daha adil, daha güçlü bir yapıya kavuşması için temel bir gerekliliktir.” diyen Tunç, ” Bayanlar insanlık tarihinin her etabında geleceği inşa eden bir rol üstlenmişlerdir. Ülkemizde de son 22 yılda pek çok kıymetli adım attık. Başta anayasal düzenlemeler olmak üzere maddelerimizde muhtaçlık duyulan düzenlemeleri sağladık. Bundan sonra da tıpkı kararlılıkla çalışmalarımıza sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

” Bayana yönelik şiddet ise insanlık onuruna yöneltilmiş en karanlık, en nahoş en aşağılık saldırıdır”

Tunç’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kadınlarımızın adalete erişimini daha detaylı bir halde ele alan 6284 Sayılı Kanundan kaynaklanan uygulama meselelerinin ele alınacağı çok değerli bir paneli gün uzunluğu inşa edeceğiz. Asıl 25 Kasım’da Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanımızın himayesinde bu alanda bayan haklarının korunması, bayana yönelik şiddete karşı değerli iletiler verecektir. O bildiriler doğrultusunda da bizler de çalışmalarımıza devam edeceğiz. İnsan onuru her bireyin doğuştan sahip oldukları haklardan biridir. Bizim inancımızda insan yaratılmışların en onurlusudur. İnsan yalnızca insan olduğu için büyüktür. Bu büyüklüğü gölgeleyen her türlü ayrımcılık ne dinimizde ne de kültürümüzde vardır. Bayan hakları insan onurunun korunması açısından son derece kıymetlidir.

“Kadınların haysiyetine dokunan her türlü şiddet karşısında dimdik durmak sorumluluğumuzdur”

Bayana yönelik şiddet ise insanlık onuruna yöneltilmiş en karanlık, en nahoş en aşağılık ataktır. Şiddetin hiçbir cinsini kabul etmediğimiz üzere bilhassa bayana yönelik olanını tartışmasız biçimde reddediyoruz. Bayana yönelik şiddeti insanlığa yöneltilmiş ihanet olarak görüyoruz. Bayana yönelik şiddet yalnızca bir bayanı değil, bir aileyi, bir toplumu, jenerasyonları yaralayan, kökleri derine inen bir berbatlığın yansımasıdır. Bayanların haysiyetine dokunan her türlü şiddet karşısında dimdik durmak hem şahsî hem de kurumsal sorumluluğumuzdur. Bayana karşı şiddeti legal göstermeye çalışan hiçbir bahaneyi kabul etmiyor, bu tıp temelsiz savunmaları reddediyoruz. Bundan sonra da şiddeti legal göstermeye çalışan her telaffuzun ve davranışın karşısında en güçlü biçimde durmaya devam edeceğiz.

Son 22 yılda bu hususta birçok düzenlemeyi hayata geçirdik. Hali hazırda 497 aile mahkemesi yargılama faaliyetleri yapıyor. Bayanlara yönelik olumlu ayrımcılık düzenlemesini anayasamıza kavuşturmuştuk. Güçlü ailenin yolunun bayanı ve erkeği ile güçlü beşerden geçtiğini biliyoruz. Bu yüzden 2011 yılında Aile Bakanlığı kuruldu. 2012 yılında yürürlüğe giren 6284 Sayılı Kanunla bayanların, çocukların, şiddete uğramasını önlemeye çalıştık. Bayana yönelik şiddetle soruşturmaların daha aktif yapılabilmesi için özel soruşturma ofisleri ve önlem mahkemelerinin kurulmasını sağladık. Hali hazırda 81 vilayette 242 adliyede bu ofisler faaliyet gösteriyor.

“Kadın hakim ve savcı sayımız toplam hakim ve savcı sayımızın neredeyse yüzde 40’ına ulaştı”

Adli süreçlerde, mağdur odaklı adalet anlayışını hayata geçirme uğraşı içerisinde olduk. Hata mağduru bayanların failleriyle birlikte tabir vermelerini önlemek için isimli görüşme odaları kurduk. Bugün prestijiyle 81 vilayette 172 isimli görüşme odasında 127 bin isimli görüşme gerçekleşti.
2002 yılında bayan hakim ve savcı sayımız bin 850 iken 9 bin 355’e yükseldi. Neredeyse toplam hakim ve savcı sayımızın yüzde 40’a ulaştı. Yargıya bayan elinin değmesi emniyetli adaletin tesisi konusunda onlara çok güveniyoruz.

Kadına şiddet bütün dünyanın sorunu ancak ülkemizde hiç olmasın diyoruz. Bir bayanın şiddete, bir çocuğun istismara uğraması hepimizin yüreğini yaralar. Bu yüzden yasama organına caydırıcılık konusunda çalışmalar sunuyoruz. Bu manada da Yargı Islahatı Strateji Belgesi’nde bu istikamette çalışmalar göreceğiz. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde Cumhurbaşkanımız da açıklayınca göreceğiz. Bir bayanın dahi ayrımcılığa maruz bırakılmaması bizim emelimizdir. Mevzuatın güzelleştirilmesi bu manada çok kıymetli. Aslolan bu kanunun tesirli bir halde uygulanması. Bugün de burada buna dair istişare yapmak için buradayız.”

‘Görünmeyen Cemaat: Mürideler’in muharriri ve ‘Kızıl Goncalar’ dizisinin danışmanı Filiz Gazi, tarikatlarda bayanlara biçilen hayatları anlattı