Bakan Karaismailoğlu, yazılı açıklamasında, uzay vatanda da söz sahibi olmak için çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.
42 derece doğu yörüngesinde uyduların yedekliliğini sağlamak ve mevcut kapasiteyi artırmak üzere Türksat 5B uydularının sözleşmesini Airbus D&S firması ile imzaladıklarını anımsatan Karaismailoğlu, Türksat 5B uydusunun tasarım ve üretim aşamalarının başarıyla tamamlandığını ifade etti.
Karaismailoğlu, nakliye hazırlıklarının kasım ayı içinde tamamlanması ve fırlatmak üzere fırlatıcı firma Space X’in tesislerine nakledilmesinin planlandığını aktararak, “Mevcut proje takvimine göre 2021 yılı Aralık ayının sonunda Türksat 5B uydusunun Space X firmasının, ABD’nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Üssü’nden Falcon 9 tip roketiyle fırlatılması planlanıyor.” bilgisini paylaştı.
Türksat 5B uydusunun özelliklerine de değinen Karaismailoğlu, faydalı yük kapasitesi ve güç değerleri ile Türksat uydu filosunun en güçlüsü olacak Türksat 5B’nin Sabit Uydu Servis FSS sınıf uydulara göre en az 20 kat fazla kapasite verimliliği bulunan yüksek verimli uydu (High ThroughputSatellite-HTS) kategorisinde yer aldığını söyledi.
Karaismailoğlu, uydunun Türkiye’nin yanı sıra Orta Doğu’nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Afrika, Nijerya, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerini içeren geniş bir kapsama alanında hizmet vereceğini belirterek, şunları kaydetti:
“Frekansın tekrar kullanımı ve çoklu hüzme kapsama konseptlerinin kullanıldığı Ka-Band faydalı yükü ile toplamda 55 Gbps’den daha fazla veri iletim kapasitesi sağlayacak. Türkiye’nin uydu veri iletişim kapasitesi olan Ka-Band kapasitesini 15 kattan fazla artıracak olan Türksat 5B, uydu haberleşmesinin kullanıldığı özellikle denizcilik ve havacılık gibi ticari sektörlerde etkin bir biçimde yerini alacak.”
Türksat 5B uydusunun sağlayacağı yüksek veri kapasitesiyle Türkiye’nin karasal altyapıyla erişilemeyen yerlerine de ulaşılabileceğine ve internet altyapısı kurulabileceğine de dikkati çeken Karaismailoğlu, “Ayrıca 35 yılın üzerindeki manevra ömrüyle 42 derece doğu yörüngesindeki ilgili frekans ve yörünge kullanım haklarının korunması temin edilecek.” ifadelerini kullandı.
Karaismailoğlu, Türksat 5B’nin Türkiye’nin uydu haberleşmesi ihtiyaçları için sağlayacağı kapasite artışıyla kamu kurumları ile özel şirketlerin uydu haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında maliyet etkin çözümler üretilmesini sağlayacağına dikkati çekti.
Uydunun, Türksat’ın yurt dışı pazarındaki rekabet gücünü artıracağını vurgulayan Karaismailoğlu, “Uydumuz üzerinden sağlanacak etkin haberleşme çözümleriyle Türksat’ın ve ülkemizin ihracat gelirlerinin artırılması hedeflenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Karaismailoğlu, Türksat 6A uydu çalışmaları hakkında da bilgi paylaşarak, “Bir milat olacak olan Türksat 6A, havacılık, uzay ve savunma sektörümüzün önde gelen proje paydaşları tarafından yerli ve milli imkanlar ile geliştirilen güncel pek çok haberleşme uydusu sistemini barındırmaktadır. Türksat 6A ile Türkiye GEO uydu teknolojisine sahip olan, üreten ve ihraç eden ülkeler arasında yerini alacaktır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Türksat 6A ile dünyada uydu üretebilen ilk 10 ülke arasında anılmaya başlanacağına işaret eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“Mühendislik modeli entegrasyonu USET merkezinde 2021’in nisan ayında tamamlanan 6A’nın, uydu sistem seviyesi çevresel test faaliyetlerine başlandı. Bu faaliyetler kapsamında Isıl Denge Testi, Akustik Titreşim, Sinüs Titreşim Testleri, Kütle Merkezi Ölçümleri, Statik Yük Testleri icra edilmekte ve Uçuş Modeli entegrasyon faaliyetleri ise USET merkezinde eş zamanlı yürütülmektedir. Proje kapsamında en önemli kazanımlarımız arasında yer alan ve yerli olarak geliştirilen 29 adet ekipmanın yeterlilik ve mühendislik modellerine ait üretim ve testleri tamamlandı. Uçuş modelinde kullanılacak ekipmanların ise üretim ve test süreçleri devam ediyor.”
Karaismailoğlu, üretim çalışmaları süren Türksat 6A haberleşme uydusunun da 2023’te uzaya gönderilmesinin planlandığını bildirerek, Türksat 6A projesi ile uzay sistemleri üretim kabiliyetlerini olgunlaştıran Türkiye’nin artık uzay teknolojileri ihraç eden bir güç haline geleceğine işaret etti.