2022 bütçe görüşmeleri TBMM Başkanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri ile devam etti. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına uyguladığımız pozitif ayrımcılık neticesinde elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payında önemli oranda artış sağlandığını söyleyerek, “Millî Enerji ve Maden Politikasının uygulamaya konduğu 2017 yılından beri devreye alınan 24 bin 718 MW kurulu gücün yüzde 74,2’sini, son iki yılda devreye alınan santrallerin ise neredeyse tamamını yenilenebilir enerji kaynaklı santraller oluşturmuştur. Böylelikle ülkemiz yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu güçte dünyada 12. Avrupa’da ise 5. sıraya yükselmiştir. Sadece 2020 yılında devreye aldığımız yenilenebilir enerji kurulu gücü 24 Avrupa ülkesinin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünden fazladır. Bugün yenilenebilir enerji kurulu gücümüz 52 bin 930 MW değeriyle toplam kurulu gücümüzün yüzde 53’lük kısmını oluşturmaktadır. Bu yıl sonunda ise toplam kurulu gücümüzün 100 bin MW sınırını aşmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
YERLİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ
Dönmez, şöyle konuştu:
“Son yirmi yılda kendi suyumuzdan, rüzgârımızdan, güneşimizden, jeotermal ve biyo kaynaklarımızdan elde ettiğimiz enerjiyi yaklaşık 3,7 katına çıkardık. Bu yılki su gelirlerinde yaşanan ciddi düşüşe rağmen 2021 yılı ilk on ayında üretilen 275,7 milyar kWh elektriğin yaklaşık yüzde 52’si yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından gerçekleşmiştir. Yerli ve yenilenebilir enerjinin payındaki bu ciddi artışlar sayesinde hem arz güvenliği güvence altına alınmış hem de cari açığa olumlu katkı sağlanmıştır. Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılması amacıyla yarışmaları yapılan toplam 4 bin MW’lık güneş ve rüzgâr YEKA projeleri ile yarışma ilanlarına çıkılan ve önümüzdeki dönemde başvuruları alınacak olan 4 bin 500 MW toplam kapasiteye sahip üç YEKA projesiyle birlikte 8 bin 500 MW’lık bir YEKA portföyü oluşturulmuştur.”
Doğalgaz ve petrol araştırmalarına ilişkin Bakan Dönmez, “Sismik araştırma gemilerimiz marifetiyle belirlenen lokasyonlarda sondaj gemilerimizle bugüne kadar toplam 15 derin deniz sondajı yapılmış olup, bir sondaja ise Karadeniz’de devam edilmektedir. Yapılan bu yoğun arama çalışmalarının sonucunda Karadeniz’in Sakarya Havzası’nda 540 milyar metreküplük tarihimizdeki en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdik. Bu keşfin, 2023 yılında vatandaşlarımızın kullanımına sunulması çalışmalarına hızla devam edilmektedir. Bu kapsamda, gaz sahamızda mühendislik çalışmaları tamamlanmış olup, 2022 yılının baharında Karadeniz’in tabanına boruları yerleştirerek ilk kaynağı yapacağız. Ayrıca, 2022 yılı içinde tüm kuyularda üretim öncesi tamamlama operasyonlarını bitirmeyi planlıyoruz. 2023 yılı içerisinde tamamlanması beklenen ilk fazda 10 kuyu açılarak günlük 10 milyon m3 doğal gaz taşınacak olup, ikinci fazda yapılacak çalışmalarla yaklaşık 40 üretim kuyusuna ulaşılarak günlük 40 milyon m3 doğal gazın iletim sistemimize aktarılması sağlanacaktır” şeklinde konuştu.
Doğalgaz arz güvenliğine ilişkin olarak Dönmez, “Doğal gazda arz güvenliğini tahkim etmek için iki yer altı doğal gaz ve yer üstü LNG tesislerinin toplam depolama kapasitesini 4,7 milyar m3’e ulaştırdık. Kapasite artırma çalışmaları devam eden iki yer altı doğal gaz depomuzun 2023 yılında tamamlanmasıyla birlikte toplam ulusal doğal gaz depolama kapasitemiz yaklaşık 11 milyar m3’e ulaşacaktır. Bir başka deyişle yıllık tüketimimizin yaklaşık yüzde 20’sini depolayabileceğiz. Ayrıca yapılan doğal gaz altyapı geliştirme çalışmalarıyla toplam günlük giriş kapasitemiz 362 milyon m3’e çıkarılmış olup, bu giriş kapasitesi günlük ulusal tüketim talebinin tarihi zirvesi olan 280 milyon m3’ün %29 üzerindedir. Bu oran, doğal gaz alt yapımızı ne derece güçlendirdiğimizi ortaya koyan önemli bir göstergedir. Doğal gaz ithalatında 2002 yılında tek ülkeye bağımlılık oranı yüzde 68 iken bu oran 2020 yılında yüzde 33 mertebesine kadar gerilemiştir” diye konuştu.
Dünya genelinde 442 reaktörün işletmede ve 51 yeni reaktörün inşasının devam ettiğini söyleyen Dönmez, “Türkiye olarak enerji arz güvenliğimizin tahkimi ve üretim portföyündeki çeşitliliğin artırılması için 1965 yılından beri kurulmaya çalışılan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) inşasına 2018 yılında başlanmış olup, ilk ünitesinin 2023’te diğer ünitelerin ise birer yıl arayla 2026 yılına kadar devreye alınması planlanmaktadır. Akkuyu NGS projemiz konusunda da halkımızın müsterih olmasını isterim. Çünkü bu santral dokuz şiddetindeki depreme, uçak çarpmasına, tsunami, olağan dışı fırtınalara karşı dayanıklı şekilde inşa edilmekte olup, bu şartlar altında dahi faaliyetine devam edebilecektir. Enerji üretim kaynaklı karbon salımı azaltımı hedefimize ulaşmada önemli katkı sunacak olan Akkuyu NGS projemiz ile yıllık yaklaşık 7 milyar m3 daha az doğal gaz ithal edilecek olup, bunun yanında yıllık 35 milyon ton karbondioksit salımı engellenebilecektir” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞIN CEBİNDEN 150 MİLYAR TL ÇIKMASI ÖNLENDİ”
Enerji fiyatlarının artışlarına karşın vatandaşın en az şekilde etkilenmesine çalıştıklarını kaydeden Dönmez, “Enerji fiyatlarına yönelik sağlanan devlet desteğiyle vatandaşlarımızın cebinden yaklaşık 150 milyar TL’nin çıkması önlenmiştir. Ayrıca, elektrik faturalarındaki TRT ve Enerji Fonunu da kaldırarak vatandaşlarımıza yıllık yaklaşık 3 milyar liralık bir destek daha vermiş olacağız. Ayrıca, 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla uygulamaya koyacağımız kademeli tarife uygulaması ile evinde elektriği az tüketen vatandaşlarımız daha az fatura ödeyeceklerdir. Bu sayede meskenlerde elektrik kullanımında tasarruf miktarı da artacaktır. Bununla birlikte, dar gelirli vatandaşlarımıza aylık 150 kWh’e kadar elektrik tüketim desteği devletimiz tarafından sağlanmaktadır. Bu kapsamda bu yıl 2,4 milyon haneye elektrik tüketim desteği sağlanmış olup, uygulamanın başladığı 1 Mart 2019 tarihinden itibaren yaklaşık 6 milyar TL’lik kaynak tahsis edilmiştir. 2021 yılında ısınma desteği olarak bir milyon 622 bin ton kömür dar gelirli bir milyon 808 bin 219 aileye ücretsiz olarak dağıtıldı. Son yirmi yılda dar gelirli vatandaşlarımıza bedelsiz olarak ulaştırılan kömürün mali karşılığı bugünün fiyatlarıyla 29,4 milyar TL’dir” dedi.
Dönmez şunları kaydetti:
“Akaryakıt fiyatlarına bakacak olursak, ülkemiz AB ülkeleri içinde ÖTV’nin sıfırlanmasından önce dahi akaryakıttan en az vergi alan yedinci ülke konumundayken EŞEL mobil uygulamasıyla sıfırlanan ÖTV ile, akaryakıtta KDV hariç vergi almayan tek ülke haline gelmiş oldu. Söz konusu AB ülkelerinde alınan vergi oranları yüzde 42 ile yüzde 60 arasında değişmekte iken ülkemizde bu oran yaklaşık yüzde 15,2’dir. Alınan bu önemler sayesinde Avrupa’da vatandaşlarına konutlarda en ucuz doğal gaz sunan ülkenin Türkiye olduğunu, elektrikte ise en ucuz ikinci ülke konumunda olduğumuzu görmekteyiz.”
Bir gazetenin ‘Biz bakana sorduk. O da kaloriferleri kapatın’ başlığı attığını söyleyerek, “Cımbız siyasetinin size de kimseye de faydası yok. Bugüne kadar hiçbir Enerji Bakanı ‘enerjiyi verimli kullanın’ demedi, benden öncekiler de demedi, bende demiyorum, benden sonrakiler de demeyecek” ifadelerini kullandı.