Kuntz’dan 1 yaş küçük olan Stanislav Cherchesov ‘yaşlı’ olduğu gerekçesiyle elendi. Prensipte el sıkışılan Shevchenko, ailesinin İngiltere’de bulunması ve bu ülkenin Türkiye’yi kırmızı listeye alması nedeniyle İstanbul’a gelemeyince daralan takvimde apar topar Kuntz ile sözleşme imzalandı.
1- Evet, belki C Ligi’nden B Ligi’ne çıktık ama maalesef mutlu değiliz. Sevinemiyoruz. Sebebi de Lüksemburg ve Faroe Adaları karşısında ortaya koyduğumuz futbol ve aldığımız sonuçlar. Kimsenin gözü grupta oynadığımız maçlarda aldığımız 13 puanı ilk 4 maçta gol yemeden attığımız 14 golü görmüyor. Ülke futbolu yine moralsiz, yine keyifsiz, yine karamsar. Grupta oynadığımız 6 maçın ilk 4’ü süper ama son 2’si berbat. Her ne kadar bardağın dolu tarafı çok olsa da boş tarafı revaçta!
BU İŞ BÖYLE GİTMEZ
Şu son iki maçta oynanan rezil futbola bakanların ortak kararı şöyle: “Bu iş böyle gitmez, Kuntz’la olmaz.”
Abartmadan söylüyorum, futbolla ilgili insanların yüzde 80-90’ı böyle düşünüyor. Zaten oldu olası hiç sevemediler onu.
“Stefan Kuntz da kim arkadaş? Kariyeri, tecrübesi ne? Bugüne kadar üst düzeyde nerede görev yapmış? Milli takım teknik direktörlük koltuğu bu kadar basit bir yer mi? Bu gömlek ona üç beden büyük” dediler. Kısacası ülke pek yakıştıramamıştı Kuntz’u milli takımın başına. Peki Kuntz kararı nasıl verildi, neden tercih edildi, o dönem alternatifleri kimdi? Asıl sorulması sorgulanması gereken konu bu
2- GÜNEŞ SONRASI 2-3 KARŞI OYA RAĞMEN KARAR YABANCI OLDU
Bakın neye niyet neye kısmet… Bundan tam bir yıl öncesi, bugünler. Eylül ayı başı. Şenol Güneş’le yollar ayrılır. Ardından TFF’nin milli takımlardan sorumlu yönetim kurulu üyesi Selim Soydan da “Artık bu görevi daha yürütmek istemiyorum” diyerek kenara çekilir. Dönemin TFF Yönetim Kurulu, milli takım sorumluluğuna Hamit Altıntop’u getirerek teknik direktör konusunda ona tek yetki verir. Yönetimin kurulu 2-3 muhalif oya karşılık yeni teknik direktörün yabancı olması konusunda karar alır. O dönem adları yazılıp çizilen hiçbir yerli teknik adamın ismi masaya gelmez. Hami Altıntop çalışmalara başlar. Tek tek teknik adamlarla görüşerek raporunu dönemin TFF Başkanı Nihat Özdemir’e iletir.
3- 59 YAŞINDAKİ CHERCHESOV ‘YAŞLI’ DİYE VETO EDİLDİ
İlk gündeme gelen isimlerden biri Rusya Milli Takımı’ndan yeni ayrılan Stanislav Cherchesov olur. 1963 doğumlu olan 59 yaşındaki Cherchesov ismi masaya yatırıldığında ortak görüş; genç, hedefi olan ve başarıya aç bir isim olması yönünde fikir birliğine varılır ve Cherchesov’la birlikte gündeme gelen o kariyerli yaşlı teknik adamlar listeden elenir. Ardından gündeme gelen ve çoğunluğun olurunu alan isim Ukrayna Milli Takımın’ın genç teknik direktörü 46 yaşındaki Andriy Shevchenko olur. Altıntop, Shevchenko ile bir telefon görüşmesi yapar. Bu görüşme olumlu geçince ikinci konuşmayı TFF Başkan Vekili Servet Yardımcı yapar. Sonuç yine olumlu olunca Shevchenko’da karar kılınır.
4- İNGİLTERE’NİN KIRMIZI LİSTESİ HER ŞEYİ ALT ÜST ETTİ
Shevchenko, TFF yöneticileriyle görüşmeler yaptığı sırada İtalya’dadır. İstanbul’a yüz yüze görüşmeye davet edilir. Bir gün süre ister ve telefonu kapatır. Ancak bir gün sonra Ukraynalı teknik adam, Covid-19 sebebiyle İstanbul’a gelmesinin mümkün olamayacağını söyler. Gerekçesi de; ailesi İngiltere’dedir. Birkaç gün içinde İngiltere’ye gitmek zorunda olan Shevchenko İstanbul’a gelmesi halinde, İngiltere’nin Türkiye’yi o dönem kırmızı listeye almasından dolayı 10 gün gibi bir karantina sürecinin olacağını anlatır. Bizimkiler “Peki” diyerek telefonu kapatır.
5- STEFAN KUNTZ, CHERCHESOV’DAN 1 YAŞ DAHA BÜYÜK
TFF kanadı Shevchenko’da ortaya çıkan bu sürpriz krizden sonra bir taraftan “Ne yapalım” diye kara kara düşünürken, bir taraftan da diğer adayların durumunu tekrar masaya yatırır. O sırada Hamit Altıntop adaylar arasında yer alan ve “Olur” cevabını da aldığı, ‘yaşlı’ diye veto edilen Cherchesov’dan 1 yaş büyük olan 1962 doğumlu Stefan Kuntz’un durumunu anlatır ve gelebileceğini söyler.
6- TERİM VE GÜNEŞ’TEN ÇOK DAHA DÜŞÜK PARAYA ANLAŞMA SAĞLANDI
Stefan Kuntz İstanbul’a davet edilir. Apar topar Riva’da Hamit Altıntop’la birlikte dört yönetim kurulu üyesi Alman teknik adamla üç saati bulan bir görüşme gerçekleştirir. Herkes masadan olumlu ayrılır. Kuntz, Almanya Futbol Federasyonu’ndan izin alarak İstanbula gelmiştir, aynı gün ülkesine geri döner. Shevchenko cephesinde de bu seyahat krizinden dolayı bir değişiklik olmayınca, “O zaman Kuntz olsun” denir. Kuntz’un Türkiye’yi bilmesi, gençlere olan yaklaşımı, hırsı ve maliyeti bizimkilerin olurunu alır.
‘KEŞKE 48 SAAT DAHA BEKLESEYDİK!’
Fatih Terim’in yıllık 3.5, Şenol Güneş’in 2.5 milyon Euro’ya çalıştığı görev için Stefan Kuntz’la yaklaşık 1.1 milyon Euro’ya üç yıllığına el sıkışılır. Çünkü zaman çok daralmıştır. Milli takımın önünde 8 Ekim’de Norveç ve 11 Ekim’de de Letonya ile oynayacağı iki kritik maç vardır. Kısacası ilk karşılaşmaya sadece iki hafta gibi kısa bir süre kalmıştır. Ve Türkiye Futbol Federasyonu, 20 Eylül’de Kuntz ile İstanbulda sözleşme imzalar. İlginçtir, o imzadan sadece iki gün sonra, 22 Eylül günü İngiltere Türkiyeyi kırmızı listeden çıkarır. Kısmet.. Bilmiyorum belki de Riva’daki bazı isimler, İngiltere’nin 22 Eylül’deki bu kararından sonra akıllarının kaldığı Shevchenko konusunda, “Keşke 48 saat daha sabretseydik” demiş olabilirler.
MİLLİ MAÇLARDAN ‘SAKATIM’ DİYE TÜYENLERE DE BİR ÇİFT LAFINIZ OLACAK MI?
Stefan Kuntz’a ağzınıza geldiğini söylediniz. Keza Hamit Altıntop’a da… Hani diyorum bir zahmet de şu milli maçlardan “Sakatım” diye tüyen futbolculara bir çift laf söyleseniz. 7-8 oyuncunun birden oynayamayacak duruma gelmesi size hiç ilginç gelmiyor mu? Acaba onların bu kaçışları sahaya sürdüklerimizi de olumsuz yönde etkilemiş olmasın. Ne dersiniz? Bence Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun Stefan Kuntz’dan önce sorgulaması ve soruşturması gereken konu bu iki milli maç öncesi ve sonrasında sakata çıkan futbolculardır. Hafta sonu takip edeceğiz. Tribüne mi yoksa sahaya mı çıkacaklar, hep beraber göreceğiz.