Meltem Farah Konyalı Yazio: Gerçekten Tam da İstediğin Gibi Davrandığında Kimler Seninle?

Gerçekten istediklerini ortaya koyabiliyor musun?

İstediklerini ortaya koyduğunda ve bunu ifade ettiğinde kimler seninle?

İstediklerini ifade etmene rağmen bundan hoşlanmıyorlarsa ve aksini iddia ediyorlarsa gerçekten istediğin şeylerin peşinde koşmalı,  onların hayatında olup olmaması gerektiğine karar vermelisin.

“Keşke bana sorsaydın” diyenlerin varsa öğrenmen gereken çok şey var demektir.

Gerçekten istediğin, yaptığın şeyler konusunda açıklama yapmak zorunda değilsin.

Gerçekten istediğin, yaptığın şeyler konusunda kötü hissetmene gerek yok.

Gerçekten istediğin, yaptığın şeyler konusunda bunu diğerlerine beğendirmene gerek yok.

Etik, ahlaklı, doğru ve dürüst bir seçimse geri kalanı kimseyi ilgilendirmez.

Hatta değilse bile ilgilendirmez sadece seninle olmayı seçmeyebilirler.

Yeter ki sen doğru, dürüst ve etik olanı seç.

Hal böyleyken kimsenin seni yargılamaya hakkı yok.

Bu senin seçimin ve buna saygı duymayı öğrenmek zorundalar.

Ne yapacağını ne istediğini tüm samimiyetinle baştan ortaya koyduğunda inan daha güvenilir biri olursun.

Kimse samimiyetsiz birine güvenmez.

Güvense bile elbet yanılır.

Tüm samimiyetinle kendini ortaya koyduğunda;

Kimse seni rahatsız edemez çünkü oyunun kurallarını baştan koydun, ne istediğini başta en samimi ve şeffaf şekilde ifade ettin.

Açık sözlü ve samimi olduğun için yakınların sana daha saygılı olacaktır.

İstediğin şeyi yaptığında kendine saygın artacaktır.

Kimsenin maşası olmayacaksın.

İstediklerini yaptığında bundan rahatsız olan kişileri kolayca ayıklayacaksın.

Önemli konu bu kişiler senin yakın çevrende ya da orta çevrende olmayı hak ediyorlar mı?

Arkadaştan koleksiyon olmaz.

Senin arkanda sana destek olmayan kimseye ihtiyacın yok.

Arkadaş adı üzerinde arkandaki taş olmalı.

Sırtını dayayabilir, destek alabilir olmalısın.

Senin isteklerine saygı duymalı, senin zevklerine, seçimlerine saygı duymalı…

Etik, ahlaklı, dürüst olan her seçimine saygı duymak zorunda…

Buna saygı duymayana ihtiyacın yok.

Zaman zaman bu tip olaylar yaşar ve süzgeçten geçenleri kolayca ayıklarsın.

Hayatına sevdiğin insanları almayı, kabul etmeyi, onları sevmeyi bilmek kadar yeri geldiğinde onları hayatından çıkarabilmeyi de bilmelisin.

Üslup sorunu olan, arkandan iş çeviren, sana senin ona baktığın gibi saf bakmayan, sana saygı duymayan, alanını, kırmızı çizgilerini ihlal edenleri uzaklaştırman seni daha öz değerli daha öz saygılı kılacaktır.

Seni sömüren, kullanan, enerjini hortumlayan, kan emiciler öz saygılı ve öz değerli kişilerden hoşlanmaz.

Öz saygın ve öz değerin arttıkça sömürenlerden arınacaksın.

Belki ilk başta üzülebilirsin bunu anlıyorum.

Ancak onlar seni sömürüp kullanırken hiç üzülmediler.

Onların besi yerini bozmalısın.

Besi yeri; bizim laboratuvarda bakteri, virüsleri üretmek için oluşturduğumuz şekerli beslenme alanlarıdır.

Kimsenin şekerli besi yeri değilsin.

Sen değerli, öz saygılı olursan sömüren ve kullananlar için iyi bir besi yeri olmazsın.

Senden beslenemeyen sömürenler derhal uzaklaşacaklardır.

Görmesi gerekeni görüp evrilip geri dönebilir.

Ya da öğrenemeyip orada kalabilir bu kendi sorunu.

Sen kimsenin taşıyıcısı değilsin.

Bazen evrenin annesi gibi hissediyoruz ben de dahil.

Ancak kendimizi korumak, alanımızı korumak zorundayız yoksa bu hayat bizi yorar.

Almayı bilmemek yüksek egodur.

Dengeli bir ego almayı da bilir.

O yüzden egonu dengeleyerek verdiğin kadar almayı da öğrenmelisin.

Kimsenin sevgisini satın almak zorunda değilsin olduğun halinle seviliyorsun sevilmek için bir şeyler yapmak zorunda değilsin.

Sadece samimi, dürüst ve nezaketli ol ve koşulsuz sev yeter.

Gözünde yücelttiğin insanlar belki o kadar değildiler.

Vermeyi kestiğinde, veremediğinde ya da bir şeyler onun için yapamadığında gerçek yüzlerini göreceksin.

Sen düştüğünde çevrendeki insanlara dikkat et dimdik ayakta olduğunda bu görüntüyü hiç unutma ki etrafında düştüğündeki insanlar seninle olsun.

Diğerlerinden zaten çok var.

Ve hatta çok yükseldiğinde, parladığında yanında kimler var?

Parladığında bundan rahatsız olanlar, sapır sapır dökülenlere dikkat et dimdik ayakta olduğunda onları yakın ve orta çevrende tutma.

Haset enerjisi berbat bir şey…

Herkes senin gibi değil bunu aklına sok.

Bir insan iyi niyetli de kötü niyetli de olabilir herkesi objektif değerlendir.

Her insanı ilk kez görmüş gibi en baştan tekrar değerlendir, zaman zaman hayatına tepeden tekrar bak.

Hayatına tepeden bir başka biri gibi baktığında bazı alışılagelmiş ilişkilerin aslında seni ne kadar sömürdüğünü fark edeceksin.

Bunu hak etmiyorsun.

Hayatını dönem dönem objektif bir şekilde tepeden değerlendirmek kendi alanını korumak ve yakın orta çevreni tekrar düzenlemek durumundasın.

Çok üzgünüm ama bazen sömürülmemek için kızgınlığını da kullanmak durumunda kalabilirsin.

Hadsiz, sınırını bilmeyen üslup bilmeyen kişilere de yumuşak davranmak zorunda değilsin.

Öfkelenmeden kızgınlığını dengeli bir şekilde tavrını ortaya koymalısın ki anlasın.

İnan bunu yapmadan bazıları anlamayacaklar.

Öfkelenmek doğru değil ancak içsel kızgınlığını dengeli bir şekilde ifade etmek doğru bir davranış olacaktır.

Her öfkenin altında hizmet etmeyen bir bilinçaltı programı yatar.

Neye öfkelendiğine dikkat et o sana ne hissettiriyor?

Bu durum sana ne hissettirdi?

Diğerlerinin sürekli senin tuşuna basmalarına izin vermemek için, 

Bazılarını hayatından uzaklaştırmayı, göndermeyi, ara vermeyi öğrenmelisin.

Bazen nadasa bırak…

Ruh parçam…

Sevgiyle…

Sen acımadan öğren diye yazdım…

Dünyayı sevgi kurtaracak…

Bilin istedim.

Onedio okurlarım, bütüne katkı için ve  koşulsuz sevgiyle…

Instagram

Web

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir