Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Başkanı Ülkü Karakuş, Kovid-19 salgınıyla dünyada yeni bir döneme girildiğini, geçmiş yıllarla kıyaslandığında hububat ve yağlı tohumlar gibi temel tarımsal ürünlerin üretim ve stoklarında önemli bir değişiklik olmamasına rağmen bu emtiaların fiyatlarında hızlı bir yükseliş gerçekleştiğini söyledi.
Gıda güvencesi endişeleriyle özellikle Çin gibi önemli piyasa oyuncularının ihtiyacından çok fazla ürün alması ve stoklarını artırma eğiliminin salgın sürecindeki fiyat artışlarının temel sebeplerinden biri olduğuna işaret eden Karakuş, salgının ekonomik etkilerinin azaltılması hedefiyle piyasaya sürülen yüksek miktardaki paranın üretim veya yatırımlar yerine emtia ticaretinde kullanılmasının da fiyat artışlarını etkileyen unsurlar arasında yer aldığını bildirdi.
Karakuş, karma yem sektörünün bitkisel üretimden aldığı ürünleri işleyip hayvansal üretime aktardığını hatırlatarak, bitkisel üretimin yeterli olmaması nedeniyle sektörün hububat ve yağlı tohumlar gibi temel ham maddelerin temini açısından yüzde 50 ithalata bağımlı durumda bulunduğunu, alınan ham maddelerin bedelinin de döviz olarak ödendiğini anlattı.
Yem sektöründeki fiyatların döviz kurundaki hareketlilikten doğrudan etkilendiğini vurgulayan Karakuş, şöyle konuştu:
“Kasım ayından itibaren döviz kurunun olağanüstü yükselişi ve buna bağlı olarak piyasalarda oluşan belirsizlik ortamı, tarımsal emtia fiyatlarının da artmasına neden olmuştur. Bu nedenle yem sektörümüz de yüksek maliyetle ham madde almak mecburiyetinde olduğu için fiyatlarını artan kura göre güncellemek zorunda kalmıştır ancak Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ‘Kur Korumalı TL Mevduat Desteği’ paketinin ardından döviz kurunun gerilemesi, sektörümüz için de memnuniyet verici olmuştur. Kura bağlı olarak ithal ham madde maliyetlerinde bir miktar düşüş gerçekleşmiştir ve bu düşüş yem çeşidine bağlı olarak karma yem fiyatlarına da yüzde 5 ile 13 arasında indirim olarak yansıyacaktır.”
Karakuş, hayvansal gıda işletmelerinde üretim giderlerinin yaklaşık yüzde 60-70’inin yem giderlerinden oluşması sebebiyle hayvansal üretimin de bu fiyatlardan önemli oranda etkilendiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Ülkemizde döviz kurunun stabil hale gelmesi ve istikrarlı bir piyasa oluşması sektörümüz ve dolayısıyla hayvancılık açısından son derece önemlidir. Türkiye’nin makro hedeflerine ulaşması yolunda atılacak adımların öngörülebilir olması, döviz kurundaki agresif dalgalanmaların bulunmadığı piyasa koşullarının sağlanması ve bu amaçla sağlıklı planlar yapılması üretimimizin sürdürülebilirliğini olumlu yönde etkileyecektir.”