Yerli elektrikli otomobili geliştirme çalışmalarına tam gaz devam eden Togg, artık inşaatında sona yaklaşan Gemlik Tesisi’nin kapılarını gazetecilere açtı.
Yaklaşık 2 bin kişilik bir ekibin gece gündüz demeden inşaatına devam ettiği üretim merkezinde açıklamalarda bulunan Togg CEO’su Gürcan Karakaş, projede gelinen noktayı ve gelecek hedeflerini anlattı.
Gürcan Karakaş’ın açıklamaları arasında birçok önemli başlık var. Fakat, yerli otomobil hakkında en çok merak edilen konu olan piyasaya çıkış tarihi hakkında edindiğimiz bilgiyi aktararak başlayalım.
Bilindiği üzere, Togg en başından beri otomobilin yollara çıkış tarihini 2022 sonu olarak açıklıyor. Bu konuda çip ve tedarik krizi ile ilgili herhangi bir gecikme olmayacağını açıklayan Togg CEO’su Karakaş, yerli otomobilin satışa sunulacağı tarihi ise 2023’ün ilk çeyreği olarak bildirdi.
Bunun nedenlerini anlatan Karakaş, “Seneye bu zamanlar Gemlik tesisimizde ürettiğimiz araçların sertifikasyon çalışmaları başlayacak. Homologasyon testlerinin tamamlanmasının ardından da 2023 yılının ilk çeyreğinde C segmentindeki ilk aracımız olan SUV pazara çıkacak. Bugünden itibaren geri sayım başladı” dedi.
Karakaş, üretimin başlayacağı tarihe kadar fabrikanın hangi aşamalardan geçeceğini de anlatarak, “Biz Kasım ayında süreci tamamlamak istiyoruz. Ocak ayında fabrikanın kaba inşaatı bitmiş olacak. Haziran’da tesiste ekipman ve altyapının kurulumu tamamlanacak. Ağustos başında ise deneme üretimlerine başlamış olacağız. Tedariki uzun süren bazı parçaların siparişlerini önceden verdik. İlk etapta 250 robot ile araçları üreteceğiz” diye konuştu.
Aracın fiyatı ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulunan Karakaş, içten yanmalı C-SUV modellerden pazar payı kapmak istediklerini ve rekabetçi bir fiyat ile tüketicinin karşısına çıkacaklarını söyledi.
Bu noktada, Togg’un ilk etapta neden C-SUV model ile rekabet edeceğini de belirtmekte fayda var. Karakaş, C-SUV segmentinin son yıllarda en hızlı büyüyen segment olduğunu vurgulayarak, henüz Türkiye’de üretilen bir C-SUV olmamasının da kararlarında etkili olduğunu belirtti.
Togg’un gelecekte tanıtacağı diğer modelleri hakkında da bilgi veren Karakaş, daha önce açıkladığı üzere, C-sedan, B-SUV, C-hatchback ve hafif ticari araç geliştirme planlarında bir değişiklik olmadığını, C-SUV’un piyasaya çıkmasından 18 ay sonra da C-sedan modeli piyasaya süreceklerini bildirdi.
2030’a kadar tek bir platformdan 5 farklı model üretimiyle toplam 1 milyon adet araç üretmeyi planladıklarını kaydeden Karakaş, fabrikanın üretim kapasitesinin 5 yıl içinde yıllık 100 bin adet, ilerleyen yıllarda ise 175 bin adede çıkacağını söyledi.
Otomobilin satış kanalı ile ilgili de konuşan Karakaş, bayilik sistemi için henüz karar vermediklerinin altını çizdi. Karakaş, “Kullanıcıların ihtiyacı bilgi toplamak ve test etmek. Bunu kristal bir sarayda yapmak şart değil. Hem biz hem de ülkemiz için en doğru model üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Togg’un ürettiği otomobillerin içten yanmalı araçlar gibi servis ihtiyacı olmayacağına da değinen Karakaş, “Bizim otomobillerimiz elektrikli olacağı için, servis ihtiyacı içten yanmalı araçların üçte biri, belki dörtte biri kadar olacak. Araçlarımız doğrudan buluta bağlı olacak. Bu sayede yazılım olarak her türlü onarım ve güncelleme uzaktan yapılabilecek” bilgisini verdi.
Elektrikli otomobiller hakkında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketicinin aklında bir çok soru işareti var.
Bunların başında ise hızlı şarj altyapısı ve şarj istasyonu sayısı geliyor. Bu konuda aralarında Togg’un hissedarlarından Zorlu Holding’in de olduğu birçok kuruluş çeşitli çalışmalar yürütüyor.
Yaptıkları değerlendirmeler sonucunda Togg’un da Türkiye’deki şarj altyapısı kurulum çalışmalarına destek vermesi yönünde karar aldıklarını belirten Karakaş, bu yönde adımlar attıklarından bahsetti.
Karakaş, “Hızlı şarj altyapısının oluşmasına katkıda bulunmak için şirket kurduk. Togg Akıllı ve Hızlı Şarj Çözümleri A.Ş. ile hazırlıklara başladık. Şarj altyapısı gereksinimleri konusunda çalışmalar tüm paydaşların görüşleri alınarak tamamlandı” dedi.
Başta CEO’su Karakaş olmak üzere, Togg yetkilileri şirketin bir otomotiv üreticisi değil, teknoloji şirketi olduğunu sürekli vurguluyor. Öyle ki, şirket otomobil haricinde diğer teknoloji hizmetleri üzerinde de çalışıyor. Hatta Karakaş’ın açıklamasında göre, otomobilin piyasaya çıkışından önce mobil servis sunmak için de çalışmalar devam ediyor.
Öte yandan, bizzat Karakaş tarafından yapılan açıklamaya göre, Togg birçok startup ile işbirliği yapıyor ve kendi etrafında bir mobilite ekosistemi kuruyor.
Bu kapsamda, Karakaş’a startup dünyasının bir gerçeği olan yatırım turuna çıkmanın Togg’un ajandasında yer alıp almadığını sorduk.
Bu konuda net bir cevap vermeyen Karakaş, ilerleyen yıllarda bunu değerlendirebileceklerini söylemekle yetindi. Karakaş’a Togg’un halka arz ihtimalini sorduğumuzda ise, “Ticari bir şirket olarak, halka arz ve diğer finansman modelleri üzerinde durabiliriz. İlerde gündeme gelirse açıklarız” cevabını verdi.
Gürcan Karakaş, Togg’un Farasis ile yüzde 50’şer ortaklı kurduğu batarya şirketi SIRO’nun da, gerek duyması halinde Togg ve Farasis haricinde kendi başına finansman sağlayabileceğini söyledi.
Karakaş, Togg’un geçtiğimiz hafta tanıttığı ve tanıtıldığı ilk dakikadan itibaren sosyal medyada tartışma konusu haline gelen logo hakkında da açıklamalarda bulundu.
Logo rengi olarak turkuazı seçtiklerini kaydeden Karakaş, “Turkuaz hem Türkiye’yi hem de yeni nesil mobilite cihazlarını temsil ediyor. Logomuz ayrıca kodlama dilinde komut anlamına geliyor. Bu bakımdan yazılıma ve mobilitenin geleceğine işaret ediyor” dedi.
Şirketin daha önce marka tescilinde bulunduğu Togg’un da artık bilinçli olarak küçük harflerle yazıldığını bildiren Karakaş, “Küçük haflerle yazılan Togg, teknoloji şirketi algısını güçlendiriyor. Tüketiciye daha yakın ve samimi geliyor” ifadesini kullandı.
Togg’un Gemlik fabrikasında, yeni logonun kullanıldığı C-SUV model de ilk gez görücüye çıktı. Otomobilin ön kaputunda ve direksiyonunda artık yeni logo kullanılmaya başlandı.
Sergilenen araçta 2019’daki konsepten farklı olarak, dikiz aynasına geçildiği fark ediliyor. Konsept araçta ise dikiz aynalarının yerine kameralar kullanılmıştı.
Gemlik Fabrikası’ndaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Gürcan Karakaş, Avrupa’nın en temiz tesisini inşa ettiklerini söyledi. Karakaş, “Uçucu organik bileşen (VOC) salımında Türkiye’deki yasal sınırın 9’da 1’i, Avrupa’daki yasal sınırın ise 7’de 1’ine ulaşacağız. Böylece Avrupa’nın en temiz üretim tesisine sahip olacağız” dedi.
Gemlik’te fabrika inşasından önce zemin güçlendirme çalışmaları yaptıklarını açıklayan Karakaş, “Ülkemiz deprem kuşağında. Bu yüzden önce zemin güçlendirmesi yaptık. 44 bin adet kazık çakıldı. Bu kazıklarda daha önce kullanılmaya özel formüllü bir çimento kullanıldı. Kendi kayamızı kendimiz yaptık. Toplam kullandığımız çimento miktarı ile 7 adet 50 katlı gökdelen inşa ederdik” bilgisini verdi.
Togg’un üretim üssünde gerçekleştirdiğimiz turda, ekiplerin yoğun çalışmasına şahit olduk. Öyle ki, basın toplantısı sırasında bile şantiyedeki çalışmalar aralıksız devam etti.
Toplam 1 milyon 200 bin metrekare açık alan üzerine inşa edilen tesislerde, boyahane ve gövde bölümlerinin hat kurulumu ile robotik üretim entegrasyon çalışmalarına da başlandığı bilgisini edindik.
Şirketin geçtiğimiz günlerde görsellerini paylaştığı robotları da ilk kez canlı olarak görme fırsatı elde ederken, Alman Kuka’dan alınan 62 robotun kurulumuna başlandığını ve bu robotlardan tesiste toplam 250 adedin görev alacağını öğrendik.
Sonuç olarak, Togg’un yönetim ekibinden fabrika inşaatında çalışan işçisine kadar tüm ekipte büyük bir heyecan ve özveri söz konusu. Bu heyecanın tüketiciye geçmesinin ise aracın fiyatına ve Türkiye’nin şarj altyapısının durumuna bağlı olacağı söylenebilir.