CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, İzmir Adliyesine yönelik PKK’lı teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin’in şehadetinin 5. yılı olduğunu belirterek, Sekin’i saygı ve rahmetle andı.
Memur, emekli, emekçinin, milyonlarca dar gelirlinin 2022’nin hemen başında perişan edildiğini savunan Öztrak, maaş, ücret ve aylıklar hesaba yatmadan, zamların milletin cebini boşalttığını, sofraların bereketinin kaçtığını söyledi.
Faik Öztrak, “Erdoğan tam da yılbaşı gecesi millete korkunç bir tuzak kurdu. Akaryakıttan köprü geçiş ücretlerine, doğal gazdan elektriğe, harçlardan vergilere kadar her şeye fahiş zamlar yaptı. Esas bunun adı, ‘siyasi eşkıyalıktır.’ Yılbaşı gecesi bu yapılan siyasi eşkıyalığın daniskasıdır.” görüşünü savundu.
Türkiye’nin üç ayda 1980’lerin, 1990’ların enflasyonlarına geri döndüğünü öne süren Öztrak, “Geçtiğimiz yılın son ayında tüketici enflasyonu yüzde 13,6’ya sıçradı. Bu 1994 Nisan ayından bu yana tek bir ayda gerçekleşen en yüksek aylık enflasyon.” dedi.
Türkiye’de yıllık enflasyonun yüzde 36 olduğunu dile getiren Öztrak, Türkiye’nin dünya üzerinde en yüksek enflasyona sahip 8. ekonomi olduğunu savundu.
Faik Öztrak, şöyle devam etti:
“Erdoğan 2002’de iş başına geldiğinde, kendisine devredilen tüketici enflasyonu, yüzde 29,7 idi. Şimdi yüzde 36. Bu aynı zamanda son 20 yılın en yüksek enflasyonu. Erdoğan iş başı yaptığında, üretici enflasyonu yüzde 30,8. Şimdi üretici enflasyonu yüzde 79,9. Bu da son 20 yılın en yüksek üretici enflasyonu. Bugün Türkiye, Erdoğan’ın göreve geldiği günle karşılaştırıldığında çok daha kötü durumda enflasyon bakımından. Bu da, TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla.”
Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki farkın 44 puan olduğunu, fabrikadaki, toptancıdaki fiyatların tüketiciye daha tam yansımadığını aktaran Öztrak, son bir yılda enerji fiyatlarının yüzde 123, araba alım fiyatlarının yüzde 92 arttığını kaydetti.
Öztrak, “Ufukta hiper enflasyon çirkin yüzünü göstermeye başladı. Üreticiden tüketiciye doğru korkunç bir enflasyon tsunamisi geliyor.” dedi.
Faik Öztrak, yılbaşında yapılan zamların dalga dalga, ilerleyen günlerde etkisini göstereceğini öne sürdü.
Elektriğe yüzde 52 ile yüzde 127 arasında zam yapıldığını belirten Öztrak, “Bu, Cumhuriyet tarihimizin en fahiş elektrik zammı. Tarihi bir rekor. Ayda 200 kilovatsaat elektrik tüketen, dört kişilik bir ailenin elektrik faturası bir gecede 183 liradan 309 liraya çıktı.” diye konuştu.
Ülkede her 100 kişiden 10’unun 65 yaş ve üzerinde olduğunu, 9,5 milyon emekli bulunduğunu aktaran Öztrak, emeklilerin kara kışı nasıl aşacağını kara kara düşündüğünü söyledi. Faik Öztrak, “2500 lirayla emeklilerimiz bu kara kışı geçiremez. Üretici fiyatlarından tüketicilere doğru görülmemiş bir tsunami geliyor. Emeklilerimizi yaklaşan tsunamiye ezdirmeyin.” dedi.
Merkez Bankasının “talimatla” politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e indirdiğini belirten Öztrak, aynı dönemde vatandaşların kullandığı ihtiyaç kredisi faizinin 5, taşıt kredisi faizinin 5, 5 yıllık devlet tahvilinin faizinin 7, 10 yıllık devlet tahvilinin faizinin 6 puan arttığını kaydetti.
Faik Öztrak, “Erdoğan’ın faiz politikasından, emekçi, emekli, memur, esnaf, çiftçi, sanayici, çalışan, çalışmayan herkes kaybetti. Peki, kimler kazandı? Faiz lobisi kazandı. Merkez Bankasından yüzde 14’le borçlanan bankalar şimdi millete yüzde 30’la yüzde 40’la ticari kredi vermeye başladı.” şeklinde konuştu.
Dolarla garantiye, lisansa bağlanan 105 milyar kilovatsaatlik tesis olduğunu ifade eden Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yenilenebilir enerjinin kilovatsaatine yaklaşık 9 sent ödüyoruz. Doları bıraktığınız an, elden kaçtığı andan itibaren misliyle bu elektrik fiyatı olarak bize dönüyor.
Madem yerlisiniz, madem millisiniz, bu santrallerde üretilen elektriğin kilovatsaat fiyatını, yeni kurulacak tesisler için uygulayacağınız tarifeye çeksenize. Yani Türk lirası tarifeye çeksenize. Bu ne kadar tasarruf sağlayacak biliyor musunuz? Yılda 82 milyar liralık koca bir külfet milletin sırtından kalkmış olacak.”
Öztrak, dolara endeksli mevduat için hazineye binecek yükün yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladığını ifade etti.
CHP Sözcüsü Öztrak, 24 Aralık itibarıyla Merkez Bankası kasasındaki döviz açığının 56 milyar dolara çıktığını, 10 Eylül’de kasadaki açığın 39 milyar dolar olduğunu öne sürerek, “Sadece 3 ayda Merkez Bankası döviz kasasındaki açık 17 milyar dolar arttı. Bu talanın 9 milyar doları da 20 Aralık finansal kumpası ve ardından gelen birkaç günde gerçekleşti.” dedi.
Öztrak, 22 limanın işletme hakkına yönelik teklifin Meclis’te görüşüldüğünü, Antalya limanının ihalesiz, hesapsız, kitapsız 2047’ye kadar Katar’ın üstüne zimmetlenmeye çalışıldığını iddia etti.
Meclis’e bir kanun maddesi sunulduğunu, “Merkez Bankasındaki, yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal ve varlıklar haczedilemez, üzerlerine ihtiyati tedbir konamaz” denildiğini ifade eden Öztrak, “Bu düzenlemeyi hangi ülke, neden istiyor?” sorusunu yöneltti.
Merkez Bankası bilançosunda 30 Aralık gününe kadar 70 milyar liralık zarar varken, bu zararın 31 Aralık’ta 60 milyar liralık kara döndüğünü öne süren Öztrak, şunları kaydetti:
“Ortada 130 milyar liralık, yani yaklaşık 10 milyar dolarlık bir hokus, pokus var. İşin daha da vahimi, bunun danışıklı dövüş olduğu görülüyor. Çünkü hazinenin çok daha önce açıklamış olduğu finansman programında, bu muhasebe oyununun ortaya çıkardığı hazineye getiri yer alıyor. Biz bu konuda bir soru önergesi hazırladık. Konuyu Meclis gündemine taşıyoruz.
Yine dikkatimizi çeken bir başka usulsüzlük daha var. Merkez Bankası 3 Ocak 2022 tarihinde bir uygulama talimatı yayımladı. Bu talimatla ihracat bedeli dövizin yüzde 25’inin Merkez Bankasına satılmasını düzenliyor. Biz merak ediyoruz, bu düzenlemeye dayanak teşkil eden, İhracat Genelgesi’nin ek 1’inci maddesi ne zaman yayımlandı? Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karar hala ortada dururken ihracatçılarımızı mağdur eden böyle bir düzenleme basit bir uygulama talimatıyla nasıl yapılıyor? Bu konuyu da Meclis gündemine taşıyoruz.”
CHP Sözcüsü Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yürüyen merdivene ters binen kedi videosu sosyal medyada Kılıçdaroğlu’nun yıllar önce merdivene ters bindiği görüntülerle birlikte yayınlanıyor ve adaylık mesajı olarak yorumlanıyor. Bu konuya ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz?” sorusuna Öztrak, “Kimse öküz altında kedi aramasın. Bu kanallar, AK Parti Genel Başkanı’nı, Sayın Genel Başkanımız ile karşılıklı tartışma programına çağırsınlar. Millet kimin ne yaptığını, kimin kendi derdiyle dertlendiğini, kimin derdine derman olacağını bir güzel görsün.” yanıtını verdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, MÜSİAD ile bugün yaptığı toplantıdaki açıklamalarının sorulması üzerine Öztrak, şöyle konuştu:
“Bu açıklama vahim. Yani bu memlekette bir grup vatandaşın kazancını helal, diğer bir grup vatandaşın kazancını da haram diye ayıran bir Maliye ve Hazine Bakanı olduğunu gösteriyor. Bu, akıl tutulmasının zirve yaptığı bir yerdir. Sayın Bakan bu hak ve yetkiyi kendinizde nasıl görüyorsunuz? Siz ‘vergilendirilmiş kazanç kutsaldır’ sözlerini kendine düstur kabul eden bir bakanlığın başında oturuyorsunuz. Bu sözleri nasıl söylersiniz?”
Faik Öztrak, “TBMM Başkanı Mustafa Şentop, genel kurulda görüşmelere başlayan limanların işletme hakkının 49 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifinin geri çekilmesini isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi. Bu açıklamaya ilişkin yorumunuz nedir?” sorusuna karşılık da “Bugün Türkiye’de ortada çok büyük bir vurgun girişimi var bu limanlar hadisesiyle birlikte. Sayın Şentop, usulle, esasla uğraşacağına önce çıksın, şu vurgun girişimine bir iki laf etsin. Bu ülkede vurgunu önleyecek bir tek yer kaldı, o da TBMM. Onun Başkanı da usulle uğraşıyor. Sayın Şentop usulü bıraksın, artık esasa gelsin ve getirilen bu vurgun yasasına karşı çıkıversin.” dedi.