Fed’in tahvil alımlarının azaltılmasına başlanacağını duyurarak para politikasında normalleşme yolunda ilk adımı atmasının ardından, gözler bir sonraki aşama olan faiz artırımına dair gelecek dönemde daha da fazla alevlenmesi beklenen tartışmalara çevrildi. Yatırımcıların enflasyonda ne kadarlık bir yükselişin tolere edilebileceği ve istihdam yaratma kabiliyetine dair soruları gidermeye çalışması ise küresel çapta pay piyasalarında temkinli bir seyir izlenmesini beraberinde getirdi.
Faiz artırımı için gerekli koşullara dair veri ve sözle yönlendirmelerin öneminin arttığı bu süreçte, dün Fed Başkanı Jerome Powell’ın Toplumsal Cinsiyet ve Ekonomi Konferansı’nda yaptığı konuşmada bankanın para politikasına ilişkin değerlendirmede bulunmaması dikkati çekti. Buna karşın Fed yetkililerinin yaptığı açıklamalar ile piyasayı faiz artırımı konusunda izlenecek yol için hazırlamaya başladığı görüldü.
Fed Başkan Yardımcısı Richard Clarida, bankanın mevcutta sıfıra yakın faiz oranlarını yükseltmeyi değerlendirmekten uzak olduğunu, enflasyon ve istihdam piyasasında faiz artırımı için gerekli koşulların 2022’nin sonunda karşılanabileceğini söyledi. St. Louis Fed Başkanı James Bullard da gelecek yıl için 2 faiz artışı beklediğini, enflasyonun öngörülenden daha kalıcı olması durumunda daha hızlı aksiyon alınması gerekebileceğini ifade etti. Şikago Fed Başkanı Charles Evans ise enflasyonun 2022’de daha yüksek kalacağını düşündüğünü belirterek, “Enflasyon beklentileri çok yükselirse 2022’de bir faiz artırımı düşünmenin kesinlikle mantıklı olacağını, ancak 2023’e kadar ihtiyaç duyulmayacağını düşünüyorum.” ifadesini kullandı.
Makroekonomik veri tarafında ise dün ABD’de Fed New York Şubesi tarafından açıklanan Tüketici Beklenti Anketi, Amerikalı tüketicilerin 1 yıllık süreçte enflasyon beklentisinin yüzde 5,7’ye yükselerek rekor tazelediğini ortaya koydu.
Bu gelişmeler yaşanırken, ABD Başkanı Joe Biden’ın Temsilciler Meclisi’nde onaylanan 1 trilyon dolarlık altyapı paketine ilişkin iyimserlikle New York borsasında dün sınırlı da olsa alış ağırlıklı bir seyir izlendi. Dow Jones endeksi yüzde 0,29, S&P 500 endeksi yüzde 0,09 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,07 artarak rekor seviyeden kapandı. ABD’li elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın hisseleri ise şirketin Üst Yöneticisi Elon Musk’ın Twitter üzerinden düzenlediği anket sonucu, takipçilerinin çoğunun yüzde 10’luk hisse satışına “evet” demesinin ardından yüzde 5’e yakın değer kaybetti. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi dün yüzde 1,45 seviyelerinden yükselişe geçerek yüzde 1,50’nin üzerinden kapanmasının ardından bugün yüzde 1,47 seviyelerinde bulunuyor. Dün 93,9-94,4 dar bandında hareket eden dolar endeksi ise bugün 94 sınırında tutunmaya çalışıyor. ABD’nin endeks vadeli işlem kontratlarında ise yeni günün negatif başladığı görülüyor.
Avrupa tarafında dün açıklanan verilere göre, Avro Bölgesi’nde yatırımcı güven endeksi, tedarik darboğazlarının ve yüksek fiyatların geçici olduğuna dair beklentilerle 4 ayın ardından ilk kez artış kaydetti ve kasımda 18,3 puana ulaştı. Öte yandan dün gerçekleştirilen Avro Grubu toplantısında artan enflasyon konusunun ele alındığı bildirildi. Toplantıya ilişkin açıklamalarda bulunan Avro Grubu Başkanı ve İrlanda Maliye Bakanı Paschal Donohoe, Avrupa’nın yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşılama ve etkin politikalarla ekonomik olarak toparlanmaya başladığını belirterek, “Fiyatlardaki artış, büyük ölçüde geçici faktörlerden kaynaklanmakla birlikte bu artış beklenenden biraz daha kalıcı.” diye konuştu.
Öte yandan Avrupa’da gaz tedarikine ilişkin endişelerin yeniden gündeme gelmesiyle vadeli doğal gaz kontratları yeniden 80 avronun üzerini gördü.
Bu gelişmelerle dün Avrupa pay piyasalarında dalgalı bir seyir izlenirken, Almanya’da DAX endeksi ile İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,05 geriledi, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,10 yükseldi. Avro/dolar paritesi dün yüzde 0,2 değer kazanmasının ardından bugün analistlerin direnç olarak nitelendirdikleri 1,16’nın hemen üzerinde işlem görüyor. Avrupa’da endeks vadeli kontratları ise bugün satıcılı bir seyir izliyor.
Asya tarafında da yeni günün satış ağırlıklı bir seyirle başladığı görülürken, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7, Hindistan’da Sensex endeksi yüzde 0,2, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,2 geriledi, Çin’de Şanghay bileşik endeksi ise yatay seyretti.
Yurt içinde Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, dün 1.609,07 puanla tarihinin en yüksek seviyesini görmesinin ardından günü de yüzde 1,58 artışla 1.608,54 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Dolar/TL ise dün önceki kapanış seviyesine göre yüzde 0,2’lik düşüşle 9,6804’ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 9,7020 seviyelerinde bulunuyor.
Bu arada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB), yabancı para yükümlülükler için zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 200 baz puan artırması ve Türk lirası zorunlu karşılıkların standart altın cinsinden tesis edilmesi imkanı üst limitini yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürmesine ilişkin kararları, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Analistler, TCMB’nin zorunlu karşılık adımının rezervleri destekleyeceğini, piyasalar üzerinde ise önemli bir etki yaratmasının beklenmediğini söyledi.
Küresel tarafta ise faiz artırımlarında izlenecek yola ilişkin ipucu verebilecek her türlü veri ve açıklamanın piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını belirten analistler, bu kapsamda bugün Fed Başkanı Jerome Powell, ECB Başkanı Christine Lagarde ve BoE Başkanı Andrew Bailey’in değerlendirmelerinin takip edileceğini bildirdi.
Analistler, bugün ayrıca ABD’de ÜFE ile Almanya’da ZEW beklenti endeksleri ve dış ticaret rakamlarının izleneceğini ifade ederek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.620 seviyesinin direnç, 1.570 puanın destek konumunda bulunduğunu kaydetti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Almanya, eylül ayı dış ticaret dengesi
13.00 Almanya, kasım ayı ZEW beklenti endeksi
16.00 ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması
16.30 ABD, ekim ayı ÜFE
17.00 Fed Başkanı Powell’ın konuşması
19.00 BoE Başkanı Bailey konuşması