‘Beştepe’ye gittiğiniz için linç yediniz mi?’ Oyuncu Erhan Yazıcıoğlu: Evet, çok çemkirdiler
24 TV’nin her bölümü ses getiren programı Arafta Sorular’ın bu haftaki konuğu, Oyuncu Erhan Yazıcıoğlu, Star yazarı Esra Elönü’nün sorularını yanıtladı.
‘Beştepe’ye gittiğiniz için linç yediniz mi?’
2 yıl önce 29 Ekim’de gittim. Beştepe’nin her yerinde Atatürk resmi var. Bu inkar edilemez. Evet, çok çemkirdiler. ‘Niye gidermişim?’… ‘Niye gitmeyeyim kardeşim! Ben 50 yıllık sanatçıyım, niye gitmeyeyim. Bu süreçte beni Özal da, Demirel de, İnönü de çağırmadı. İlk defa bir cumhurbaşkanı beni Beştepe’ye çağırdı ve orası benim. Benim sahip olduğum, benim vergilerimle yapılan emek verilmiş bir yer…’ Bu cevapları verdim. Kimiyle de tartışmadım
Tiyatro seyircisini özlüyorum. Tiyatroda hala var olmayı özlüyorum. Sanata doymadım.
Tiyatro seyircisini özlüyorum. Tiyatroda hala var olmayı özlüyorum. Sanata doymadım. Hala bir şeyler üretmek istiyorum. Bu yaz fırsat bulursam ikinci kitabımı yazmayı istiyorum. Sanatın bu ülkede çok daha önemli olduğunu görmeyi özlüyorum. Sanata ve sanatçıya daha büyük saygı duyulmasını istiyorum.
Muhalif olmak; kenarda oturup her şeyi eleştirmek demek değildir
Yer yer muhalifim. Ben eleştiririm. Muhalif olmak; kenarda oturup her şeyi eleştirmek demek değildir. Muhalif olmak; karşı proje üretmektir. Futboldan örnek verelim. Karşısında rakip olmadan bir takım sahaya çıkıyor golünü atıyor. Muhalefet yok. Eksi artı kutuplar birbirini çekmiyor. Sanata gelirsek iyi yapan bir adam eğer bir şeyi eleştiriyorsa dinlenir. Ben bugüne kadar eleştirmişimdir ve takdir görmüşümdür. Ama bunu sadece muhalif olmak için, kendini önde atmak için yapan arkadaşlarımız kendilerine zarar verdikleri gibi ülkeye zarar verip tahrik unsuru oluyorlar. Yıllar önce sanatı ve sanatçıyı sevdireceğim demiştim. Ama bir türlü beni buluşturmamışlardı. Sanatın içinde kalın. İkna ediciyimdir. Ne söylemek istediğimi kolay anlatırım. Ne yazık ki tiyatroyu bırakmak zorunda kalmıştım.
Bugün hala var oluyorsam, enerjim hala varsa; bunu tevazuya, alçak gönüllülüğe borçluyum
Benim kaybetmediğim, belki de bugün hala var oluyorsam, enerjim hala var ise; tevazuya, alçak gönüllülüğe borçluyum. Birini kırdığım zaman farkına vardığımda döner özür dilerim. Bu zat çocuk için ne yapacak? Çocuk ne yapmış olabilir? Ben utandım. Umarım sebep olan da utanır. Allah’ın adaletine sığınmak istiyorum. Onlar da sığınsalar da görseler. Ben evimdeki toplu iğneyi bile halka borçluyum. Prensiplerimden hiç ödün vermemi kendi değerimi kendim saptarım.
Beni ayakta tutan şey, sevgiydi…
Hastalığımda beni ayakta tutan ailem ve yakın arkadaşlarımın sevgisiydi. Öyle pamuklar içinde bakıldım ki mücadeleyi bırakmamam için bir sebepti bunlar. Birikimimi hastalık yedi biraz.
Brütüsler var ama ben Sezar değilim… Gardımı alırım
Hayal kırıklığı gördüm ama hayatımı etkileyecek kadar olmadı. Brütüsler var ama ben Sezar değilim. Gardımı alırım. Çok değer veririm insanlara ama bir anda çöpe de atarım. Bazı dostlukları çöpe atmışımdır. Onlar geri dönüşümde bile kendine hayrı olmayan insanlardır.
Ülkesindeki ve dünyadaki sorunlardan bihaber ilgisiz gençler görüyorum. O yüzden çok umudum yok. Tenzih ettiğim gençler var tabi ki.
68 kuşağıyım ve en güzel kuşak diyebilirim. İnsan olma kapasitesini içinde taşıyan birçok insan 68 kuşağıdır. Z kuşağından ne bekleniyor? Ülkesindeki ve dünyadaki sorunlardan bihaber ilgisiz gençler görüyorum. O yüzden çok umudum yok. Tenzih ettiğim gençler var tabi ki. Bazıları olaylara at gözlüğü ile bakıyor. Sordukları sorular çok magazinsel bu nedenle üzülüyorum.
Babam kumardan dolayı çok büyük para kaybetmişti. O yüzden kumardan nefret ederim
İlk maaşımı 11 yaşında bakkal çıraklığı yaparak kazandım. Niyet çektiriyordum. En uzun süre fotoğrafçı çıraklığı yaptım. İlk kazançlarımı anneciğime vermişimdir. O günleri unutmamanın katkısı oldu. Bu nedenle ne oldum değil ne olacağım diyeceksin. Tiyatroda ilk maaşım çok önemliydi. Tüm kazancımı eve veriyorum. Babam iflas etmişti. Babam kumardan dolayı çok büyük para kaybetmişti. O yüzden kumardan nefret ederim.
Kendime kinlenmem, kendime kızarım. Hala kendime kızabildiğim açıklarım vardır
Kendime kinlenmem, kendime kızarım. Hala kendime kızabildiğim açıklarım vardır. Enerjini yüksek tutmaya çalışıyorsun bu iyi bir şey.
Daha çok şehir tiyatroları, daha çok devlet tiyatroları olsun. Küçük bilet paralarıyla insanlar gelsin. Bunu bizim devletimiz yapabilir.
Hiç kitap okumuyoruz. Kitaplarda vergiler kalksın. Çok pahalı alamıyoruz diye bahane edilmesin. Yazarlar para kazansın ve okuyucu ucuza alsın. Tiyatroya dönülsün. Daha çok şehir tiyatroları, daha çok devlet tiyatroları olsun. Küçük bilet paralarıyla insanlar gelsin. Bunu bizim devletimiz yapabilir.