Türkiye, geçtiğimiz hafta genç kızlar Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in yabanî formda katledilmesiyle sarsıldı. Olayların faili olan 19 yaşındaki Semih Çelik, evvel Ayşenur Halil’i, akabinde yalnızca yarım saat sonra İkbal Uzuner’i öldürerek ülke gündemine fecî bir cinayet haberiyle düştü. Çelik’in cinayetlerin akabinde intihar etmesiyle olayların arkasındaki sır perdesi aralanmaya başlarken, ortaya çıkan ayrıntılar büyük bir infiale yol açtı.
Katliamın akabinde ortaya çıkan bir görüntü, Semih Çelik’in İkbal Uzuner’e yönelik hislerini ve planlarını daha evvel lisana getirdiğini gösterdi. Çelik, görüntüde, “İkbal, seninle özel olarak vedalaşmak istedim. Bu hayattan çıkarken can almak istiyorum” kelamlarıyla genç kıza yönelik niyetini açıkça itiraf etmişti.
Bu kelamlar, hem Uzuner’in hem de Halil’in mevtini evvelce planladığını ortaya koyarak, olayın vahametini daha da artırdı. Cinayetlerin akabinde kamuoyunda büyük bir öfke ve keder dalgası oluştu.
Failin ailesiyle yapılan görüşmelerde ise Semih Çelik’in önemli ruhsal meseleler yaşadığı ve uzun müddettir tedavi gördüğü öğrenildi. Babası Adem Çelik, oğlunun birçok kere ruhsal tedavi aldığını, fakat yaşanan meselelerin gereğince ele alınmadığını lisana getirdi. Söz sırasında Adem Çelik, oğlunun bir yılda toplam beş sefer çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü ve bu süreçte ruhsal problemlerinin giderek kötüleştiğini belirtti. Buna karşın genç adamın, etrafına ve kendisine ziyan verme potansiyelinin göz arkası edilmesi, yaşanan trajedilerin önlenememesine neden oldu.
Olaylara birçok ünlü isim reaksiyon gösterirken, Müge Anlı da programında cinayetlere dikkat çekti. Anlı, ailelere seslenerek çocuklarının ruhsal problemlerini ihmal etmemeleri gerektiğini vurguladı. “Her şey belliydi” diyen Anlı, bu cins olayların erken teşhis ve tedaviyle önlenebileceğini belirtti. Anlı, “Bu çocukların yardıma gereksinimi vardı, lakin ihmal edildiler. Bu genç kızların hayatı bu nedenle son buldu” diyerek hislerini lisana getirdi ve ailelere sabır diledi.