Galatasaray-Fenerbahçe derbisi öncesi Nef Stadyumu’nda basın toplantısı düzenleyen Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, önceden sektörün en büyük alıcı kitlesi olan çalışanların şu anda eğer bir birikimi yok ise eski evini satıp üzerine ekleme yapmıyorsa ya da ailesinden bir geliri yoksa ev almasının zorlaştığını söyledi. Galatasaray’ın stadyum sponsoru Nef’in Başkanı Timur, “Bizim en büyük alıcı kitlemize şu an ürün çıkaramıyoruz. Dolayısıyla dar bir kitleye şu an hitap ediyoruz. Sektörümüz için olumlu bir durum değil” dedi. Timur, Türkiye’de her yıl 700 bine yakın konut ihtiyacı olduğunu belirterek maliyet artışları devam ettiği için önümüzdeki süreçte fiyatların inmesini beklemediklerini kayderek “Geçen seneye kadar konut fiyatı enflasyondan da az artıyordu. Zaman zaman çok ciddi bir göçün olduğu ve yabancıların ev alımı konusunda da söylemlerde bulunuldu. Yabancıların bugüne kadar Türkiye’de en fazla alımı 48 bin adet oldu. 1 milyon 400 binde 48 bin oldukça düşük bir rakam bu söylemlere göre. Ülkemizde ev alma sebeplerinden önemli bir bölümü kendileri oturmak için. Yatırım kısmı sınırlı sayıda kalıyor. Sektör 6 yıl öncesine göre yüzde 70 küçüldü.
Sadece son 1 yılda konut yapımında yüzde 150’nin altında artan hiçbir kalem olmadığını ifade eden Timur, “Örneğin dolar bazında son bir yılda ortalama artış yüzde 60,55. Demir son bir yılda 88 zamlandı. PVC hammadde dolar bazında yüzde 216, TL bazında yüzde 407, alüminyum hammadde TL bazında yüzde 90’lar seviyesinde. Yeşil alçıpan yüzde 99 dolar bazında artış yaşadı, TL bazında ise yüzde 220. Beyaz alçıpan yüzde 109 artmış dolar bazında, TL bazında yüzde 236. Sebep yurtdışı talebinin çok fazla olması. Hatta bazı ürünlerde para vermek isteseniz de ürün bulamadığınız dönemler oluyor. Örneğin beton çok zor bulunuyor. Kar dediğiniz şey son tahsilatınızdır. Projeye başladığınızda başlangıç ile tahsilat arasındaki zamanı üstlenmeniz gerekiyor. Fiyatı değiştirme hakkınız yok. Tüketiciye 60 ay vade ile sattınız. Ama aldığınız her şey değişiyor. Taşeron ile imzaladığınız sözleşmenin bir geçerliliği yok, yapamıyorsa yapamıyorum diyor. Bu kadar inişli çıkışlı dünya ekonomisinde belirsizliklere karşı her an bir formül üretmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Toplumsal değer üretmek, topluma değer kazandırmak, değersel dönüşümü yani manevi dönüşümü yaşatmak ve geliştirmek için en katma değerli mecranın spor. oluğunu açıklayan Timur “Nef’in de kuruluş amacı topluma değer üretmek. Çünkü dünyadaki doğa, sürdürülebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, gelir adaletsizliği gibi tüm sorunların dayanağının hepsi değer. Dolayısıyla Nef’i bu amaçla kurduk, Nef bir sosyal şirket. Bazı projeleri Nef Vakfı ile hayata geçiriyoruz. Vakıfta yürüttüğümüz tüm çalışmalar değer üretmek üzerine. Çünkü siz hayata geçirdiğiniz proje ile toplumda sadece bir değeri, bir kültürü dönüştürebilirseniz; bu yüz yıllık bir hizmet olur. Biz “İşini bilen kazanır”, “Kendini düşünüp kısa yoldan giden kazanır”, “Sakın İyi niyetli olma, iyi niyet suistimal edilir” gibi görüşlerin karşısındayız. Tam tersi, bu hayatta iyiler kazanır. İyi niyetli olan, ahlaka önem veren, değerlere önem veren, başkasının hakkına önem veren insanlar her zaman hayatta daha mutlu olurlar, manevi ve maddi olarak kazanırlar. Nef olarak yarattığımız değeri, topluma ulaşmanın ve mesaj iletmenin en etkin yollarından birinin spor olduğunu düşünüyoruz. Spor sponsorlukları elbette markalara katkı sunuyor ve geliştiriyor. Fakat bu noktada da farklı düşünüyoruz. Sponsorluğu markaya katkı olsun diye yaparsak, niyetimizin sadece yüzde 10’unu hayata geçirmiş olacağımıza inanıyoruz. Nef olarak attığımız her adımın mutlaka topluma bir faydası olması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Sadece futbol değil, sporun her alanına dokunmayı hedeflediklerini söyleyen Timur, “Şu an futbol ve basketbolda varız. Nef Vakfı Spor Akademisi ile sporun her alanına dokunmayı istiyoruz. Spor tabanını yayıp, olimpiyatlara sporcu yetiştirmeyi hedefliyoruz. Basketbola şu an ciddi yatırımlarımız var. Vakfımızın pilot basketbol takımı mevcut. Galatasaray’ın ana sponsorluğunu, göğüs sponsorluğunu yaptık. Barselona futbol takımına sponsor olduk. Toplumda değer ve kültürel dönüşüm için en büyük çarpanın futbolda olduğunu düşünüyoruz. Genelde bu tür sponsorluklar daha ziyade perakende ürünleri satan firmaların tercihi oluyor. Tabii ki marka imajı, marka itibarı için de bu tür değerli anlaşmalar yapılıyor ancak bu tür anlaşmaların birçok amacı barındırması gerektiğini düşünüyoruz. Ne söylüyorsanız, söylediğinizi yaşıyorsanız topluma etki ediyor. Samimiyetsiz söylemin hiçbir değeri olmadığını düşünüyorum. Söylediğimizi her zaman yaşıyoruz diye bir iddiam bulunmuyor. Ancak toplumun en çok ihtiyacı olan şeyin iyi şeylerin konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Pozitif konuların öne çıkması için çabalıyoruz” diye konuştu.
Hem Nef hem hayata geçirdikleri projelerde bir işin kültürüne katkı sunmayı hedeflediklerini kaydeden Timur “Nef’in de kuruluş amacı topluma değer üretmek. Çünkü dünyadaki doğa, sürdürülebilirlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, gelir adaletsizliği gibi tüm sorunların dayanağının hepsi değer. Dolayısıyla Nef’i bu amaçla kurduk, Nef bir sosyal şirket. Bu değerli iş birliği ile yaşanacak olan kültürel dönüşüme katkı sağlamak istiyoruz. Güzel işler yapacağımıza inanıyorum” dedi.
Timur, her kulübün 50 yıl sonrası için bugünden bir şeyler düşünmesi gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Şu anki kuşakların futbola olan ilgisi farklı. Konsantrasyon süresi, algıyı belli bir yerde tutması süresi dünyada çok düştüğü için futbol da bunun aleyhine bir durum var. Bir noktaya ulaşmak için çaba sarf etmek gerekiyor. Önümüzdeki 10 yıl için iyi şeyler olacağına, güzel işler yapacağımıza inanıyorum. Uluslararası anlamda da gelirler açısından sporun dönüşeceğini düşünüyorum. Bugün dünyada en organize spor Amerika’da yapılıyor. Denge rekabetini sağlamak için bir sistem kurulmuş. Futbolda da bunun olacağını düşünüyorum. Sonuçta bugün spor ekonomisi önemli bir noktaya ulaştı. Ülkeler nüfuslarına göre belli paylar alacaklar. Nüfusu en iyi temsil eden markalar buradan diğer kulüplere çok ezdirilmeden ülkelerine fayda sağlayacaklar. Bu işin geleceğinin böyle olacağını düşünüyorum. Yaptığımız isim sponsorluğu anlaşması dünya standardında bazı yerden daha yüksek. Yapılan anlaşmada çok bir pazarlık olduğunu söyleyemem. Galatasaray yönetiminin de aşağı yukarı beklentisi bu yöndeydi, bizim için de doğru rakamdı.”
Bu seneki gelirlerinin neredeyse 60’ının yurtdışından gerçekleşeceğini düşündüklerini belirten Timur, şunları kaydeti: “Amerika’daki proje çok iyi bir satış rakamına ulaştı. Projenin 8 ayda yüzde 64’ü satıldı. Bir taraftan doların yükselişinden dolayı da buradaki TL satışlarımızın payı azaldı. Her ne kadar bu seneki yerli ciro yükselse de yurt dışı tarafa ön plana çıktı. Yurtdışı bizim için çok önemli. Yeni ülkelere açılmayı hedefliyoruz. Kısa süre sonra yeni ülkelerin devreye gireceğini düşünüyoruz. Öte yandan Nef Arsa diye yeni bir projemiz var. Büyük arsalar alıp ana plan üzerine çalışmaya başladık. 300 ve 500 metre kare parsellerle planlamalar yapıyoruz. 50-70 bin TL’den 500-600 bin TL’lere kadar bir ürün çıkardık. Çoğunluğunu Marmara ve Ege Bölgesini oluşturan bu yeni ürünümüzü önümüzdeki günlerde tanıtacağız. Hangi yerlerde, hangi bölgelerde tüketicilerimiz ile buluşturacağımızı duyuracağız. Satışa yaklaşımım, öncelik en zor yerden başlamak. Mersin’de başladım bu işe. Dolayısıyla zorluklardan nasıl bir inovasyon çıkarılabileceğini keşfettim. 1,5 yıldır bu ürünü satışını deneyimleme fırsatımız oldu. Şu an ev fiyatları arttığı için daha geniş bir kitleye seslenme fırsatımız olacak. Aynı zamanda kendimizi bir maliyet riskine sokmayacağız. Müşterilerimizin ulaşılabilir fiyata arsa alabileceği bir proje oldu. Arsa konusunda araştırmalar yaptık. Tüketicilere “Ev mi almak daha karlı? Arsa mı almak daha karlı?” diye sorduk. Yüzde 90’ın üzerinde arsa çıktı. Daha önceki araştırmalarımızda arsa bu kadar yüksek çıkmamıştı. Pandemiden sonra bu kararın değişmesi daha tetikleyici oldu.”
Erden Timur basın toplantısında şu konuları da vurguladı:
-Nef olarak New York’tayız. Londra’daki projelerimiz bitti. Kazakistan’da projemiz devam ediyor. İlk iki etabı bitmek üzere. Almanya’da da projemiz başlayacak.
-Türkiye gibi yurt dışında da fiyat artışları var. Ama karlılık yükseliyor. Dünyada enflasyon olduğunda gayrimenkule yönelim artar. Gayrimenkul çünkü enflasyona karşı korumalı nadir yatırım ürünleri arasında. Örneğin Amerika’daki endeks yüzde 16 arttı. Amerika’da herhangi bir kalemin yüzde 16 artması ciddi bir artış. Ama o tarafta talep olunca patentli ürünlerimizle fark yaratıp daha yüksek fiyatlara satabiliyoruz. Bu gelişme Kazakistan’da da farklı değil.
-Yurtdışındaki projeleri Türkiye’den inşaat malzemesi götürüyoruz. Fayans, mutfak, mermer, mobilya aksamı götürüyoruz. Ülke olarak çok kaliteliyiz ve sektördeki arkadaşlara da yurtdışına açılmaları konusunda her seferinde çağrıda bulunuyorum. Biz söyleyince objektif algılanmıyor olabilir ama ülkemizde rekabet çok çok yüksek olduğu için çok kaliteli ürünlere sahibiz.
-10’a yakın ülkede çalışacağız. Bu ülkeleri tespit etmek için 35 ülkeyi araştırdık. Şu an dünyanın en pahalı arsası Türkiye’de. Yurt dışında ilk konut sahipliği için ciddi teşvikler veriliyor.
-Nef’in kuruluş vizyonlarından biri markalı ev üretmek. Markalı ev aslında site veya konut değil. Bildiğiniz otomobil fabrikası gibi ev fabrikası kurmak. Modül modül yerinde birleştirilerek yapabileceğiniz bir sistem bu. Bizim sektörümüz küresel çapta henüz birinci sanayi devrimini tamamlamadı. Şu an çoğu emek elle yapılıyor. Nef’i farklılaştıran, hayata geçirdiğimiz inovasyonlar. Yoksa Amerika’daki veya başka bir ülkedeki birinin sizinle ortak bir proje yapması çok mümkün olmuyor bizim sektörde.