Liseli bir küme öğrenci CERN’in düzenlediği yarışta birinci oldu. Gençler bu muvaffakiyete gereç tedarikinden, küçümsemeye kadar karşılaştıkları her pürüzü kendileri aşarak ulaştı. Yarış sonucu ödül olarak teleskop kazanan ‘Qushchiteam’ isimli grup, teleskobu da bir köy okuluna ikram etti.
Sabancı 50. Yıl Anadolu Lisesi ve Atakent Anadolu Lisesi’nden bir küme öğrenci, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin (CERN) düzenlediği Liseler Ortası Demet Hattı (Beamline for Schools-BL4S) yarışmasına katıldı.
Dünya genelinde 310 grubun katıldığı ‘Stars Shine For Everyone’ projesinde dereceye giren ve ‘Qushchiteam’ ismini kullanan grup teleskop kazandı. Qushchiteam, bu mükafatı Türkiye’den kazanan birinci ekip olurken gençler teleskobu bir köy okuluna armağan etti.
Evrensel‘den Hareket Nazlıer’in bir ortaya geldiği gençlerden, yarışmadan haberdar olma sürecini anlatan Gökalp Çiftçi, rehber öğretmenin yarış hakkındaki iletiyi okuldaki tüm sınıf kümelerinde paylaştığını ve bunun üzerine bir ortaya geldiklerini söyledi.
İşe başlarken dezavantajlı durumların çok fazla olduğunu söyleyen Çiftçi, hazırlık yapıp 15 Ocak’ta düzenlenen konferansa katıldıklarını söyledi.
Konferansın nasıl ilerleyeceklerine dair kendilerine ipucu verdiğini söyleyen Çiftçi, “Konferansa giderken heyecanlıydık ve soracağımız çok fazla soru vardı. Konferansın yapılacağı yere o kadar erken gitmiştik ki, okulun güvenlik görevlisinin bile haberi yoktu. Konferansta Atakent Anadolu Lisesinden gelen arkadaşlarımızla tanıştık. Dünya genelinde 4 bin 500, Türkiye’den 360 kadro katıldı yarışmaya” dedi.
“Amacımız imkânı olmayan çocuklara bilimi taşımaktı”
Yarışmanın 3 başka kol üzerinden yapıldığını söyleyen Nesibe Büşra Gürel ise “Bir tanesi ana fizik kısmı. Bir tanesi o fizik kısmına bağlı görüntü oluşturma ve üçüncüsü de bizim ödül aldığımız ‘Stars Shine For Everyone.’ Yani imkanı olmayanlar için bilimi nasıl götürürsünüz başlıklı proje.” diye konuştu.
Sude Bayer ise proje kapsamında yaptıklarını şöyle aktardı: “Konferanstan sonra her kısımda yarışa girmeye karar verdik. Çalışmalarımız Muğla için başladı. Okulumuzun kardeş okul projesi vardı. Bu okul Muğla Köyceğiz’de Çayhisar İlkokulu’ydu. Maksadımız çocuklara bilimi taşımaktı. Herkes belli deneyler yaptı. Oradaki çocuklar 5-10 yaş ortasındaydı. 5-10 yaş ortası çocukların anlayacağı şekilde bilimsel deneyler düzenledik. Gayemiz çocukların bir şeyleri anlamlandırmaları, öğrenmeleriydi. Muğla projesini tamamladıktan sonra metni düzenledik. Müracaatımızı yaptık ve kazandık.”
CERN Fizik projesinin birinci kez bu sene düzenlediği toplumsal sorumluluk projesini kazandıklarını söyleyen Taner Enis Hüsrev, “Biz birinci ve tek Türk grubuyuz. Bu sene kısa listeye üç kadro girdi; ‘Stars Shine For Everyone’da şampiyon olan biz varız” dedi. Gittikleri köy okulda çocukların çok meraklı olduğunu söyleyen Hüsrev, “Her şeyi biliyorlardı. Meraklıydılar. Sordum, belgesel izliyorlarmış. Tabletle, telefonla oynamak yerine belgesel izlemeleri çok hoşuma gitti” dedi.
“Malzeme tedariğinde zorluk çektik”
3 hafta hazırlık basamağında olduklarını aktaran Bayer, “Malzeme tedariği olsun, deneylerin yapılabilirliği olsun baya sıkıntılar yaşadık. Biz başta herkes deney gerecini kendi alır, ucuza getirir diye düşündük lakin o denli olmadı. Baktık bize sponsor gerekli onu ayarlamaya çalıştık. Çok güç oldu” dedi.
Proje sürecinde yaşadıkları zorlukları anlatmaya devam eden Yiğit Kasaoğlu ise “İnsanlar bir şeyi başaramadığında etrafındaki insanlarında başaramayacağını düşünüyor. Çok büyük başarılı okullar vardı, o okuldaki arkadaşlar ‘Siz mi yapacaksınız’ diye dalga geçtiler. Biz ‘niteliksiz’ bir okuldan kimsenin inanmadığı öğrencilerin bu türlü işler başarabildiğini göstermek için yola çıktık” dedi
Bu yaklaşıma bir örnek de Taner verdi: “Hatta biz kazandık dedem ‘oğlum seni dolandırmasınlar’ dedi. Bize inanmadılar.”
Hemen hepsinin aklı yurtdışında ancak bir yandan da “Ülkeme güvenmek istiyorum, ülkemi bırakmak istemiyorum” diyor. İdil Çiçek İhtilal, “Şu anda başarılı bütün beşerler yurtdışında. Hekimler, avukatlar, mühendisler… Bu biçimde giderse durmayız. Bize şu an bile takviye olmayan, sesimizi duymayan insanların olduğu yerde kim durmak ister ki? Proje yapacağız, ‘Siz mi yapacaksınız?’ dediler. Bize imkan verilse neler başaracağız… Verildiği anda da neler başardığımızı göstermek istedik” dedi.