Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Osmaniye ziyaretinin 2’nci gününde birinci olarak hal esnafını ziyaret etti.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik kelamlarına karşılık veren Davutoğlu, “Elinde bir kanıt varsa benim mandacı olduğuma, rastgele bir hükümet lehine davrandığıma, kapalı bir iş yaptığıma dair doküman varsa, iktidarsınız, çıkar belgeni, Aziz Divan’a gönder beni. Millet en ağır cezayı versin. İdam yasası getirilsin, gerekirse beni de asın” dedi.
‘YÜCE DİVAN’A GÖNDER BENİ’
Esnaf ziyareti sonrası bir otelde basın mensupları ile bir ortaya gelen Davutoğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Davutoğlu, Bahçeli’nin kendisine yönelik tenkitlerine, “Hiç kimseyle gereksiz polemiğe girmedim. Ancak girdiğim vakit, karşımda global gücünün yetkilileri de olsa pes ettiler lakin ben pes etmedim. Başbakanlık yaptım, ağzından kimse hakkında kem kelam çıktığını görmedi kimse. Lakin birisi onurumuza dokunursa, birisi bize hakaret etmeye, partimize, bize bir iftirada bulunmaya kalkarsa karşısında en kararlı tavrı sergilerim en sert çabayı veririm. Dışişleri Bakanlığı yapmış, başbakanlık yapmış bir devlet adamına muhalefet etseniz bile hürmet duyacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanları, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanları mandacı olmaz. Artık Sayın Bahçeli bu devletin sahibi zannediyor kendini. Oturuyor Ankara’da, oradan hükmediyor; Davutoğlu mandacı, hain, terörist, Sayın Akşener şöyle. Ya bir dakika kardeşim. Biz bu devleti temsil etmişiz. Biz bu ülkenin vatandaşıyız. Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Elinde bir kanıt varsa benim mandacı olduğuma, rastgele bir hükümet lehine davrandığıma, zımnî bir iş yaptığıma dair doküman varsa, iktidarsınız, çıkar belgeni, Büyük Divan’a gönder beni. Millet en ağır cezayı versin. İdam yasası getirilsin, gerekirse beni de asın, bak burada söylüyorum” cevabını verdi.
‘SAYIN BAHÇELİ MESKENİNDE OTURUP DİZİ İZLİYORDU’
Bahçeli’nin küme toplantısında, kendisine yönelik ‘PKK lisanıyla konuşuyor’ dediğini hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Yahu ben PKK’ya karşı çaba ederken sana gel hükümet kuralım dedim. Memleketi hükümetsiz bırakmak kıymetine bana ‘hayır’ dedin. Tehlike altında, her gün PKK ihbarı önüme koyuldu. Ben bu ülkenin başbakanıyım, her yere girerim diyordum. O sırada Sayın Bahçeli konutunda oturup dizi izliyordu. Ben bu çabayı vereceğim. Sen hükümet bile kurmama ‘hayır’ diyeceksin. Sonra orada oturup beni PKK lisanıyla konuşmakla itham edeceksin, o denli mi? Ve ben susacağım, o denli mi? Bu türlü şeylere taviz vermem. Biz Türkiye’ye hizmet eden siyasetçileriz.” (HABER MERKEZİ)