İş dünyası, sanayi ve hizmet sektörlerinin katkısıyla Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 7,4 büyümesinin yıl sonuna ilişkin büyüme görünümünü desteklediğini belirtirken, beklentiler 2021 sonunda yüzde 10’un üzerinde çift haneli büyüme rakamına erişilebileceğini ortaya koyduğunu belirtti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2021 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının ekonomi açısından son derece pozitif bir performans ortaya koyduğunu kaydetti.
Olpak, yaptığı yazılı açıklamada , “2021 yılının üçüncü çeyreğinde, gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) bakımından bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artış olduğunu görüyoruz. Böylece ilk 3 çeyrekteki kümülatif büyüme oranı yüzde 12 olmuştur. Bu olumlu tablo, Türkiye ekonomisi açısından son derece pozitif bir performans ortaya koyuyor. İkinci çeyrek büyüme rakamları sonrasında, DEİK olarak yılsonu büyümesinin yüzde 9 bandında olacağını ifade etmiştik.” ifadelerini kullandı.
Olpak, “Bugünkü tabloya baktığımızda, son çeyrekte yüzde 4 bandında bir büyüme hesabıyla da yıl sonu büyüme tahminimizi çift hane seviyesinde beklediğimizi belirtmek istiyorum.” dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, büyümede sanayi üretimi ve ihracatın etkisinin arttığını belirterek, “Ekonomimizin yön değiştirerek büyüdüğünü görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Ülke kalkınmasının üretim, istihdam ve ihracat eksenli olmasının sonuçlarının alınmaya başlandığını vurgulayan Baran, “Bu da önümüzdeki dönemde sürdürülebilir büyüme modeline katkı sağlayacaktır.” ifadesini kullandı.
Salgının tedarik zincirlerini bozduğuna işaret eden Baran, Türkiye’nin üretim performansı ve ihracat pazarlarındaki genişlemeyle dünyanın tedarik merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğine işaret etti.
Baran, büyümenin topluma refah olarak yansımasının önemine de vurgu yaparak, bu konuya özel önem verilmesi gerektiğini belirtti.
Büyüme rakamlarını değerlendiren TİM Başkanı İsmail Gülle ise “Türkiye ekonomisi 2021 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 7,4 büyüdü. GSYH’deki büyümeye ihracatın katkısı 5 puan (yüzde68), net ihracatın katkısı ise 6,8 puan (yüzde 92,3) oldu. İhracatla büyüyor, ihracatla güçleniyoruz. İhracat ailesi olarak büyümeye verdiğimiz katkıdan gurur duyuyoruz. Bu rakamlar Türkiye’nin ihracatla yükseleceğine olan inancımızı daha da pekiştirmiştir” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye ekonomisi 2021 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 7,4 büyüdü. GSYH’deki büyümeye ihracatın katkısı 5 puan (yüzde 68), net ihracatın katkısı ise 6,8 puan (yüzde 92,3) oldu. Büyüme rakamlarını değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin pandeminin zorlu şartlarında üretim ve ihracatı aksatmayarak güvenilir üretici olarak öne çıktığını vurguladı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, üçüncü çeyrek büyümesinin, Türkiye ekonomisinin gücünü yansıttığını belirterek, “Yüzde 7,4’lük büyüme, üretim, ihracat ve istihdamı önceleyen politikaların devamının önemini bir kere daha göstermiştir.” ifadesini kullandı.
Büyümenin niteliğinin önemine dikkati çeken Avdagiç, şunları kaydetti:
“Üçüncü çeyrek büyümesi, Türkiye ekonomisinin gücünü yansıtıyor. Türkiye, küresel salgın şartlarında yılın üçüncü çeyreğinde de büyüme trendini sürdürmeyi başarmıştır. Gücünü ihracattan alan yüzde 7,4’lük büyüme, üretim, ihracat ve istihdamı önceleyen politikaların devamının önemini bir kere daha göstermiştir. Türkiye ürettikçe büyüyecek, büyüdükçe daha da güçlenecektir. Makina-teçhizat yatırımları kaleminde ilk iki çeyrekten sonra üçüncü çeyrekte de yüzde 17,5’lik yüksek bir artış var. Bu artış 2020’nin üçüncü çeyreğindeki güçlü baz etkisine rağmen elde edilmiştir. Diğer yandan özellikle yüksek talep sebebiyle stoklardan kullanım da devam ediyor. Böylesi bir küresel talebe hem yeni yatırımlarla hem de stoklarımızla var gücümüzle cevap veriyoruz.”
Bugün açıklanan sanayi ve ihracattan beslenen büyüme rakamının, Türkiye’nin geleceğinin sağlam temeller üzerine inşa edildiğinin de bir ispatı olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Pandeminin başından bu yana üst üste 5 çeyrektir büyüyen ekonomimiz ile yakaladığımız bu trendin geçici olmadığını anlıyoruz.” ifadesini kullandı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğindeki yüzde 7,4’lük büyüme oranıyla güçlü ve istikrarlı yapısını yeniden bütün dünyaya gösterme imkânı bulduğunu bildirdi.
MÜSİAD’dan yılın üçüncü çeyrek büyümesine ilişkin yapılan açıklamada, 2021 yılının, bütün dünya ülkeleri için olduğu gibi Türkiye ekonomisi için de bir “sınanma yılı” olarak geride kalmak üzere olduğu belirtildi.
Açıklamada, birçok ülkenin Kovid-19 sonrası adeta bir “hayatta kalma mücadelesi” verdiği, Türkiye ekonomisinin ise yüzde 7,4’lük büyüme oranıyla güçlü ve istikrarlı yapısını yeniden bütün dünyaya gösterme imkânı bulduğu ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
“Yüzde 7,4’lük bu oran, Türkiye ekonomisinde temel lokomotiflerin artık pozitif büyüme rayına tamamen oturduğunu göstermektedir. Ekonomimizin salgın sonrası normalleşmenin başladığı 2020 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren 5 çeyrek boyunca kesintisiz pozitif büyümesi ve 2021 yılının ilk 3 çeyreğine ilişkin büyüme oranının yüzde 12,2’ye ulaşması, sürdürülebilir bir büyümenin sinyallerini vermesi bakımından oldukça önemlidir.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2021 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının beklentilere yakın gerçekleştiğini belirterek, “Yılı çift haneli bir büyüme ile bitireceğiz ama büyümenin topluma yansıması daha önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
Sanayi üretiminin, yılın üçüncü çeyreğinde ortalama yüzde 10 artışla büyümenin önemli bir lokomotifi olmaya devam ettiğine dikkati çeken Özdebir, şunları kaydetti:
“Yüksek maliyet ve likiditeye ulaşma imkanının zorlaştığı bir döneme rağmen sanayi sektörü ekonomimizin yüz akı olmuş ve büyümeye önemli katkı sağlamaya devam etmektedir. Diğer taraftan sabit sermaye yatırımlarındaki yüzde 2,4’lük düşüş gelecek dönemde büyümede yavaşlamaya işaret ediyor.
Son 5 çeyrektir büyümemize rağmen bence önemli noktalardan biri büyümenin topluma yeteri kadar yansımamasıdır. Yılı çift haneli bir büyüme ile bitireceğiz ama büyümenin topluma yansıması daha önemli. Sağlıklı büyüme; üretim odaklı, yüksek katma değer yaratan ve ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeli ile gerçekleşir. Sürdürülebilir bir enflasyon ve faiz düzeyinde Türkiye ekonomisine olan güvenin tesis edilmesi; potansiyele yakın büyümeye ulaşmada katkı sağlayacaktır.”
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, büyüme ve ihracattaki artışların umut verdiğini, büyümenin tarıma da yansıması gerektiğini bildirdi.
Kopuz, yaptığı yazılı açıklamada, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin GSYH verilerini değerlendirdi.
Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 7,4 büyüdüğünü, ihracatın ise 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 25,6 arttığını bildiren Kopuz, “Aynı dönemde ithalat yüzde 8,3 azaldı. Yani özellikle dış ticarette olumlu gelişmeler var. Açıklanan rakamlar umut veriyor ancak büyüme tarıma da yansımalı.” ifadelerini kullandı.