Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, asgari ücrette sağladıkları artışın, gelir vergisi istisnası ile tüm kesimlere yansıyacağından herkesin emin olması gerektiğini belirterek, “Türkiye ekonomisini muhalefetin yaptığı gibi demagoji ile laf salatasıyla da büyütmeyeceğiz. Daha çok üretimle, daha çok istihdamla, daha çok yatırımla ve daha çok ihracatla büyüteceğiz” dedi.;
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen Etki Analizi Çalışmaları Değerlendirme Çalıştayı’na katıldı. Varank, burada yaptığı konuşmasında pandeminin, tüm ekonomileri olduğu gibi Türkiye’yi de birçok yönden etkilediğini belirterek, bu konuda etkili ve sonuç odaklı politikalara uyguladıklarını dile getirdi.
Bakan Varank, Türkiye ekonomisini ve üretim kabiliyetini, pandemi döneminde tüm dünyaya ispat ettiklerini ifade ederek, “Uzak doğudaki tedarikçilerine ulaşamayan pazarlar, Türkiye’deki üreticilerin taahhütlerini yerine getirmesi sayesinde arz problemlerini aşmaya çalıştı” dedi.
Bakan Varank, tedarik zincirlerinin oldukça bozulduğu bir dönemde olunduğunu kaydederek, “Böyle, bir dönemde küresel ekonominin ağırlık merkezi de elbette değişiyor. Artık tek kutuplu değil çok kutuplu bir küresel ekonomiye doğru hızla ilerliyoruz. Bu yüzden de pandemi sonrası dünyaya Türkiye’yi en güçlü şekilde hazırlıyoruz” diye konuştu.
Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tek bir hedefe odaklandıklarını belirterek, “Türkiye’yi küresel ekonominin yeni kazananı yapmakta kararlıyız. Bu kabiliyet, bu güç en önemlisi de bu irade Türkiye’de var” ifadelerini kullandı.
Varank, Türkiye ekonomisinin, büyümede pozitif ayrıştığını, istihdamda önemle mesafeler kaydettiği ve üretimde çarklarını güçlü bir şekilde döndürdüğünü söyleyerek, “Türkiye ekonomisini sadece kurlar üzerinden ölçmenin nasıl haksız bir yaklaşım olduğunu daha önce de ifade etmiştim” dedi.
Bakan Varank, konuşmasına şöyle devam etti:
“Son dönemde kurlar üzerinden yaptıkları yorumlarla Türkiye ekonomisinin gücünü görmezden gelenlerin, tüm dünyada yaşanan enflasyon sorununu bir tek ülkemize özgü bir sorun gibi yansıtanların oluşturduğu kara bulutları artık geride bırakıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün ilan ettiği ekonomiye destek paketinin reel sektör tarafından olumlu bir şekilde karşılandığını gözlemleyebildiğini ifade ederek, “Ülkemizi serbest piyasa rejiminden, temel iktisattan kopuk gibi göstermeye çalışanların Türk ekonomisine nasıl açıktan düşmanlık ettiğini hep beraber izledik. Serbest piyasa koşullarında nasıl araç çeşitliliğine sahip olduğumuzu herkese tepeden bakan kendilerine ekonomist diyen ukalalar herhalde anlamıştır diye düşünüyorum” diye konuştu.
Türkiye’de yatırım yapmak isteyen girişimcilerin finansmana düşük maliyetle ulaşabileceğini dile getiren Varank, “İhracat yapmak isteyen önünü görebilecek. Üretimini çeşitlendirmek, istihdamını artırmak isteyen herkes yanında devletini en güçlü şekilde görecek. Türkiye ekonomisi yoluna emin adımlarla devam edecek. İstikrarı öngörülebilirliği sağlamak temel önceliğimizdir” ifadelerini kullandı.
Bakan Varank, asgari ücrette sağladıklarını artışla bir rahatlama sağladıklarını belirterek, “Verdiğimiz gelir vergisi istisnası ile tüm kesimlere yansıyacağından da asla şüpheniz olmasın. Türkiye ekonomisini muhalefetin yaptığı gibi demagoji ile laf salatasıyla da büyütmeyeceğiz. Daha çok üretimle, daha çok istihdamla, daha çok yatırımla ve daha çok ihracatla büyüteceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türk milletinin ekmeğini ve umudunu büyütecekleri bir döneme hızlı girildiğini kaydeden Varank, bu yolda ayakları yere sağlam basan politikalar ve araçlar üretmeye devam edeceklerini söyledi.
Bakan Varank, TÜBİTAK öncülüğünde oluşturulan Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksinin bu yılki sonuçlarını açıklayarak, şunları kaydetti:
“Bu endeks, üniversitelerin eğitim kalitesine göre sıralandığı bir liste veya bu hususta en başarılı üniversiteyi ortaya koyan bir çalışma asla değildir. Biz bu çalışma ile üniversiteler arası girişimcilik ve yenilikçilik odaklı rekabetin artmasını, böylelikle de girişimcilik ekosisteminin gelişmesini hedefliyoruz. Gençlerimiz artık kendi işlerini kurmanın, girişimci olmanın hayallerini kuruyor. Akademisyen ve araştırmacılar da artık çalıştıkları kurumlarda girişimciliğe, yenilikçiliğe dair fırsat ve kaynakların olduğu yerlerde toplanıyor. Dolayısıyla artık üniversitelerimiz için, girişimci ve yenilikçi olmak bir tercih meselesi değil, bir zorunluluk.”
Bakan Varank, oluşturdukları endekste üniversitelerin “bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği”, “fikri mülkiyet havuzu”, “iş birliği ve etkileşim”, “ekonomik katkı ve ticarileşme” olarak dört boyutta ve 23 göstergeye göre sıraladıklarını dile getirdi.
Bakan Varank’ın duyurduğu ilk 10 üniversitede, sırasıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Özyeğin Üniversitesi yer aldı.
Bu üniversitelerin sıralamasının belirlendiği 23 göstergeler ise bilimsel yayın sayısı, atıf sayısı, proje sayısı, proje fon tutarı, ödül sayısı, doktora mezun sayısı, ulusal patent belge sayısı, ulusal faydalı model belge sayısı, uluslararası patent başvuru sayısı, uluslararası patent belge sayısı, iş birliği ve etkileşim boyutu, sanayi iş birlikli proje fon tutarı, uluslararası proje sayısı, uluslararası iş birlikli proje fon tutarı, dolaşım sayısı, TÜNİTAK Sanayi Doktora Programı Öğrenci Sayısı, akademisyen firma sayısı, öğrenci/mezun firma sayısı, akademisyen firmalarının net satış geliri gibi başlıklar altında ele alındı.