“Rahim ağzı kanseri yüzde 99 oranında HPV enfeksiyonuna bağlı görülüyor”

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Nafiye Yılmaz, “Ocak Ayı Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yılmaz, rahim ağzı kanserinin (serviks kanseri) yüzde 99 oranında HPV enfeksiyonuna bağlı görüldüğünü belirtti. HPV enfeksiyonunun cinsel temasla ve birliktelikle bulaşan bir enfeksiyon olduğunun altını çizen Yılmaz, HPV virüsleri içinde bilhassa yüksek riskli HPV tiplerinin (Tip 16, 18 gibi) rahim ağzı kanseri açısından ehemmiyet taşıdığını söz etti.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Nafiye Yılmaz, rahim ağzı kanserinin yüzde 99 oranında HPV enfeksiyonuna bağlı görüldüğünü söyledi. Yılmaz, “Çoğu HPV enfeksiyonu rastgele bir belirti vermeden tespit edilir. Lakin belirti vermesi halinde olağandışı kanamalar, ilgi sonrası kanamalar, kanlı ve makûs kokulu akıntılar rahim ağzı kanseri açısından uyarıcı olmalıdır” diye konuştu.

“Kalıcı hale gelme ihtimali yüksek”

Vücut savunma sistemi tarafından engellenerek gerileyebilen HPV enfeksiyonlarının, bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde gerilemeyip kalıcı hale gelme ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyleyen Yılmaz, “HPV enfeksiyonu kalıcı olduğunda rahim ağzında kanser öncüsü olan hücresel değişikliklere yol açabilir. Şayet bu durum erken teşhis ve tedavi ile müdahale edilmezse, rahim ağzı kanserine ilerleyebilir” tabirlerini kullandı.

“Yaklaşık 350 bin bayan bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir”

Dünya Sıhhat Örgütü’nün (DSÖ) 2022 yılı bilgilerine nazaran, dünya genelinde 660 bin bayana rahim ağzı kanseri tanısı konulmuş ve yaklaşık 350 bin bayan bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Prof. Dr. Yılmaz, “Tarama ve HPV aşı programlarıyla önlenebilecek bir kanser cinsinden yaklaşık yüzde 50 oranında bayan hayatını kaybetmektedir. Bu durum, taramanın yapılmaması, teşhis koymada gecikme ve farkındalığın düşük olmasıyla açıklanabilir” dedi.

“Tarama programları ve erken teşhis önemli”

Prof. Dr. Yılmaz, DSÖ ve Türkiye’deki kanser tarama programlarının, rahim ağzı kanserinin önlenmesi, erken teşhis ve tedavi imkanının sağlanması açısından büyük kıymet taşıdığını söz etti. “Rahim ağzı kanseri taraması smear ve HPV testleriyle yapılmaktadır. Kılavuz tekliflerine göre

Smear taraması, 21 yaşından 65 yaşına kadar uygulanmaktadır. Tekrar tıpkı kılavuz tekliflerine nazaran, HPV tarama testleri 30 yaşından itibaren ulusal ve memleketler arası kanser tarama programlarında önerilmektedir. Smear ve HPV tarama testinde risk saptanan hastalar, kolposkopi ve biyopsi üzere ileri teşhis testleriyle kıymetlendirilir. Biyopside saptanan kanser öncü lezyonları ya da kanser tanısı sonucuna nazaran hastaların kişisel özellikleri ve gebelik istemleri olup olmamasına nazaran rahim ağzına minimal invaziv süreçlerden daha ileri ameliyatlara kadar tedavi planlanabilir. Geç teşhis konmuş ve cerrahi talihini kaçırmış hastalarda cerrahi dışı radyoterapi üzere tedavi yaklaşımları da uygulanabilir” diye konuştu.

HPV aşısı önlenebilir bir kanser için koruma

“Rahim ağzı kanseri dünyada aşısı olan ve tarama programlarıyla önlenebilen, bayan sıhhati açısından çok değerli bir kanser tipidir. HPV aşılama programları, gelişmiş ülkelerde DSÖ tekliflerine nazaran çocukluk çağı aşı takviminden itibaren uygulanmaktadır” diyen Prof. Dr. Nafiye Yılmaz, bilhassa Tip 16 ve Tip 18 üzere yüksek riskli HPV virüslerine karşı oluşturulan aşıların kıymetine vurgu yaptı. Prof. Dr. Yılmaz, “Bu aşılar, 9-14 yaş aralığında kız ve erkek çocuklarda iki doz, 15 yaşından itibaren ise üç doz biçiminde uygulanması önerilmektedir. Gelişmekte olan ülkeler DSÖ teklifleri doğrultusunda aşılama ve tarama programlarını genişletmeli ve geliştirmelidir” dedi.

Rahim ağzı kanseri risk faktörleri

Tedavi edilmemiş HPV enfeksiyonu, korunmasız cinsel münasebet, birden fazla cinsel partnerin varlığı, sigara kullanımı, erken yaşta cinsel bağ (16 yaş öncesi), düşük sosyoekonomik seviye ve bağışıklık sistemini baskılayıcı hastalıkların, rahim ağzı kanseri için en değerli risk faktörleri ortasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, “Bu risk faktörlerinin farkında olmak, tarama ve aşılama programlarına iştirak sağlamak hastalıktan korunmada büyük değer taşır” sözlerini kullandı.

Prof. Dr. Nafiye Yılmaz şu ihtarlarda bulundu:

“Rahim ağzı kanseri önlenebilen bir hastalıktır. Tarama ve aşılama programları sayesinde erken teşhis alabilir ve büsbütün tedavi edilebilir. HPV’ye bağlı gelişen bu kanser tipi, kalıcı HPV enfeksiyonu olduğunda rahim ağzında değişikliklere yol açarak kansere ilerleyebilir. Bu nedenle tarama ve aşılama programlarının aksatılmaması hayat kurtarıcıdır.” (DHA)

---

Hayatınızın aşkını bakteriler seçiyor olabilir mi; bilim insanı Ali İstek Akın anlatıyor | Bakterin Kadar Yaşa