Bir çok ilden peş peşe gelen konser iptallerine sanat ve siyaset çevreleri tepki gösterdi. SÖZCÜ’ye konuşan MÜYORBİR Başkanı Burhan Şeşen, “AKP iktidarının yayın, grev, müzik, alkol yasaklarından sonra sıranın festival ve konser yasaklarına geldi. Bundan sonraki aşama şarkı sözlerini yasaklamak” dedi.
Birçok il ve ilçede “Milli değerlere aykırı”, “Kamu güvenliği”, “Şehit var” gibi gerekçelerle, çeşitli kurum ve örgütlenmelerin talepleri doğrultusunda Aynur Doğan, Niyazi Koyuncu, Apolas Lermi, Burhan Şeşen, Melek Mosso, Metin-Kemal Kahraman Kardeşler, Mem Ararat gibi isimlerin ve ODTÜ Bahar Şenlikleri kapsamındaki tüm konserlerin iptal edilmesine başta sanatçılar olmak üzere, siyasiler, aydınlar ile geniş bir çevre tepki gösterdi.
Yapılan paylaşımlarda sanatçılar ile birlikte onların hayran kitlelerinin, konserler için lojistik destek veren ses, ışık, güvenlik, ulaşım gibi sektörlerin cezalandırıldığı dile getirilerek “Kadın katilleri, tecavüzcüler serbest; konserler, festivaller yasak. Hep birlikte neden müzik ve konser yasak diye sormaz, konserleri iptal edilen sanatçılarla dayanışma içine girmezsek, yarın sıra müzik sözlerine gelir” ifadelerini kullandı.
“YASAKLARIN HİÇ BİR MANTIĞI YOK”
SÖZCÜ’ye konuşan Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Başkanı Burhan Şeşen, konser ve etkinliklerin yasaklanmasının hiçbir mantığının olmadığını, müzik sektörünün çöktürülmeye çalışıldığını söyledi.
Şeşen; “Niyazi Koyuncu’nun, Aynur Doğan’ın konserinin iptal edilmesinin mantığı yok. İyi niyet yok, tamamen keyfi, hiçbir mantıklı gerekçesi olmayan yasaklar” dedi.
Pandemi sürecinde en çok yara alan kesimin sanatçılar olduğunu vurgulayan Şeşen, “Biraz soluklanacağız, biraz nefes alacağız diyoruz, şimdi böyle tutumlarla karşılaşıyoruz. Resmen müzik sektörü çökertilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
Şeşen şöyle devam etti: “Bu tutum seyirciyi de cezalandırıyor. Yasaklamalar Valilikler, Kaymakamlıklarla başladı, ne yazık ki Rektörlere sirayet etti. Kraldan çok kralcı bir zihniyetin çabası. Şehit haberleri gerekçe göstererek yasaklamalara gelince; Şehit haberlerine hepimiz üzülüyoruz. Tüm meslek kolları işlerini yaparken, esnaf dükkanını açarken neden bir tek müzik yasaklanıyor. Devlet hassasiyet gösterir yas ilan ederse anlarım. Bir okulda etkinlikler serbestken birkaç yüz metre ötesindeki okulda şehitler gerekçe gösterilerek etkinlikler iptal ediliyor. Biz şehitlerimiz varken nasıl bir repertuar sunacağımızı zaten biliyoruz. Bu sorun sadece sanatçıların değil tüm toplumun sorunudur, toplumun her kesimi sanatçılara sahip çıkmalıdır.”
“KARANLIĞI VE SAPKINLIĞI HAYATIMIZA SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Melek Mosso da konserinin yasaklanmasına şu tepkiyi verdi:
“Ben bu ülkenin kadınıyım. Fikirlerimle, vizyonumla, hayallerimle her yeni gün geleceğe sanatımı işliyorum. Genci yaşlısı milyonlarca sevenim var. Bir kaç kendini bilmeze kalmadı benim ahlakımı sorgulamak, kadınlık onuruma laf atmak. Bu zihniyetteki insanlar kendi yüreklerindeki karanlığı ve sapıklığı bizim hayatımıza da sokmaya çalışıyorlar ama buna asla izin vermeyeceğim, vermeyeceğiz. Ben Isparta’ya elbet gidecek ve şarkılarımı söyleyeceğim. Bugün olmazsa yarın sarılacak kalplerimiz” ifadeleri ile tepki gösterdi.
NÜKHET DURU: “KADIN SANATÇILARI SİNDİREMEZSİNİZ”
Nükhet Duru ise sosyal medya hesabından şu mesajı yayınlayarak destek verdi:
“Melek Mosso ahlaksızlığı tetikliyormuş, Aynur Doğan ‘uygun değil’miş, Ezgi Mola tecavüze tepki verdiği için suçluymuş, Melis Sezen’in sutyensiz elbisesi ‘suç’muş, Ece Seçkin kutlama için ‘Bayan’mış! Kadın sanatçıları sindiremezsiniz, coşkuyla seyircimizle kalmaya devam edeceğiz.”
“BU KARARLAR TESADÜF DEĞİL”
Yasaklamaların bir rastlantı olmadığını belirten Hayko Cepkin, “Bu kararlar tesadüf değildir. Üst üste gelmesi rastlantı hiç değildir. Herhangi bir çözüm ve destek bulunmaması da ağır bir hüzün konusudur. Yalnızız. Boşuna ‘şöyle çokuz’ ‘böyle boluz’ yapmaya gerek yok” derken, sanatçı Oğuzhan Uğur ise şu ifadeleri kullandı; “Buna sessiz kalırsanız, kaybetmiş sayılırsınız. Seçimle, partilerle falan da geri alamazsınız. Madem ahlak! Irzına geçiyorlar memleketin, onlara ses çıkartsaydınız. Ahlak dilde ya da kıyafette değil, akıldadır. Burası laik Türkiye Cumhuriyeti’dir ve İlelebet payidar kalacaktır!”